Kırılgan umutlar taşıyoruz
Rüzgardan nem kapma işin bahanesi.
Gece açan çiçekleriz
Güneşi görünce sönenleriz.
Girdap, kuyu, karanlık koymaz bize,
Gecenin taa ucundayız.
Uğruna çekilen onca meşakkat onca zorluk
Kapalı kapılar önünde
Eyüp sabrıyla beklemek
Karanlıkta kaybolurken bir ışık parçası için yanıp kül olmak
Bir geceye bin peri masalını sığdırarak umut etmek
Sonra kavuşmak ve tek vücutta bir olmak hayali
Unuttum teninin kokusunu
Burnumu sızlatan hasretin
Şimdi buram buram
Silindi gözümde hayalin
Belli belirsiz bir resim anılarım da
Sesin
Ne kadar erken uyansam
Farketmez
Hep geceye uyanırım
Yatak, yastık, yorgan
Beni tanımaz
Ben ıssız sokakların uslanmaz
Sende tamamlanmayı bekleyen bir yanım var
Eksik gedik, uyumsuz
İpe sapa gelmez asiliğim
Ancak sende huzura erecek
Ansızın çık gel
Haber vermeden
Hangi güneşe yüzümü dönsem
Yakamoza bağlayan geceye uzanırım
Çığlığım dağlarda
Yokluğun yüreğimde kaybolan
Yalancı bir bahardan kalma gün
Ellerimle papatyadan taç yapıp
Uzat ellerini
Hangi devasız derde derman olmadı
İçten, hüzünlü gülüşlerin
Nemruda ateş, İbrahime selamet
Yağmur yüklü, yağan gözlerin
Göğün yedi rengi yedi körpe fidan
Uzat ellerini sevdiğim yar
Gönlüm bahara dönsün yüzünü
Gülistana benzeyen teninde
Cennet çiçeklensin avuçlarımda
Mest olalım şahrudun kıyısında
Testimizde şarap
Çocuklukları sevilmemiş
Şefkat ve merhamet görmemiş
Mutluluğa aç insanların
Kuş sütü eksik sofralarında
Hangi duygu yeşerdiyse
Köksüz, budaksız bir ağaç
Zaman geçti, ömür bitti
Ben hala bıraktığın yerde
Aynı hazin hikayenin
Tek başına oynayan kahramanıyım
Gül serpili yollar taş kaldırımlar
Yağmur sonrası gökkuşağı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!