Hani şu bilgilenmeyi, hayatın derinliğine inmeyi
insanlığın bilerek üstü karalanmış gerçeklerini araştırmayı
inancı yorumlamayı
ve kendine bu zincirde yer tayin etmeyi
kendine yediremeyenler var ya;
an gelecek
O siyahlı beyazlı, bir örnek paketlenmiş
-zıp zıp zıp-
yürümeyi bile doğru dürüst bilmeyen
koşmayı, sporu çoktan unutmuş 'penguen'leri gördükçe
gülesim gelir! ..
Ejderha:
”insan” olarak yaşadığım sürece
hep gördüm bunu
düzgün bir şeylerle uğraşıyorsan
özellikle doğruyaysa rotan
adımların “emek” içeriyorsa
Başka bir şekli olmalı;
bir şeyler oluşturarak
şekil vererek
ya da yaratarak...
hep değiş-tokuşla geçinmemeli bazı insanlar.
Bizim ülkede
dost kazığı ve ortak dolandırma makbuldür!
İster yıllarca aynı tabaktan yemek yiğin
hatta gecelerce aynı yatakta yatın;
mutlaka bir gerekçe bulunur ve
kazıklanırsınız allı-pullu!
O kadar güzel ki
o kadar ince, hafif
bir kadın dokunuşu gibi ki;
yerine hiçbir şeyi koyamıyorum.
şair dostların o yumuşacık 'tebrikleri'
Dini apayrı bir yere kapatmışlar
hapsetmişler
üzerini de kilitlemişler kapının.
Tamamen kendilerinden ayırmışlar;
adına da 'saygı' demişler.
Tıpkı ilk bakışta adamın dibini düşürüp
zamanla eşeledikçe
elle tutulur hiçbir şeyi olmayan kadınlara takılmak gibi
bazı şarkılara da bir anda vurulur insan
'hit' şarkılardır genelde bunlar.
birkaç ay boyunca yatılır-kalkılır
Şiirlerimi ve yazılarımı
Dünya, İnternetle ayaklarımın altındayken
-o anda- yazmamla,
salonun bir köşesine kıvrılıp, oturduğumda
elimdeki defter ve kalemle yazmam arasında
dağlar kadar fark var.
İnternette çalışmak
anlamlarla oynamak
gündemi kızıştırmak, yönetmek,
içerikler okyanusunda rahatça gezinmek,
internette nefeslenme,
internette hiddetlenme, kinlenme,
Ben şairim demeyi şiirleriyle gösteriyor..Okuyucunun önüne serdikleri 'evrensel gerçekleri [miz]..okudukça
unuttuğumuz isyanları yeniden hatırlıyoruz..Gerçeği
sofraya koyup yüzleşme gücün varsa al ne kadar lazımsa diyor. Sesi ilginç metalik bir ses gibi geliyor kulağa..Doğal desek sahte to ...