Herşeyi dışta yaptınız
içleri hep boş bıraktınız,
olmayanı da boşalttınız!
Şimdi artık çok geç;
çekildi görünmeyen ipler
Türemiş birçok eposta grubu
kendi raconuna göre
gayet kalıplarla bezenip,
şartlanmış tutumlarla
üyelerine telkinlerde bulunur.
Moral ver bana
iltifat et
yücelt beni ara sıra
içi boş da olsa yap bunu
sevginden...
Yanlış anlamayın
normalde sık sık böyle takımla gelmem
gömlek-ceket pek de giymem
hatta özellikle giymem!
Uyuzumdur da bu tavra,
bu tarza...
Birileri
bu vahşileşmiş,
medeniyetten elini-eteğini çekmiş,
birbirlerine düşmanlaşmış insanlara
yerlerdeki lanet beyaz çizgilerin
süs değil,
İşinize gitmediğiniz boş bir gününüzde
hava güneşli veya güneşsiz
rüzgarlı, sağanak yağmurlu;
o yapraklar, çimenler, ağaçlar
yabani otlar
ve gokyüzündeki o tanımsız tazelik
Benim için gittikçe değer kazanan
boyutlanan
ve içime işleyen bir bilgiydi.
İmre:
”Bir şarkıyı dinlemek için ille de ‘hit’ mi olması lazım? ! ”
Ağır işçiyiz bizler, ağır işçi!
dinlenmek bizim için ya rüyalarda
ya uykunun kör noktasında
ya da kimsenin kopye veremediği ölümde...
Günün başlangıcında sabah koşularım
İnanmıyorum!
vallahi inanmıyorum!
olamaz artık bu kadar da!
bahar geçti, yaz geldi
yapraklar sarardı
Daha yeni girmişlerdi bu konulara
hani şu 'mistizm, kozmoz, atral-mastral' mevzuları...
ikisi de istekli, ama bir o kadar acemi...
biri diğerine döndü aklında takıntı kalıntılarıyla:
'acaba yükselmiş gay-üstat olamaz mı lan? ! '
Ben şairim demeyi şiirleriyle gösteriyor..Okuyucunun önüne serdikleri 'evrensel gerçekleri [miz]..okudukça
unuttuğumuz isyanları yeniden hatırlıyoruz..Gerçeği
sofraya koyup yüzleşme gücün varsa al ne kadar lazımsa diyor. Sesi ilginç metalik bir ses gibi geliyor kulağa..Doğal desek sahte to ...