Plazamızda
vasat düzeyde olsa da,
en azından yerinde oturup çalışan
çayı, kurabiyesi yanında
arabası kapıda
rahatı ülkenin durumuna göre -yerinde- bir plaza piçi
Sanatı bir ülkede boyutlandırmak
enine-boyuna yaymak, oturtmak ve köklendirmek
ne tamamen bir bütün halinde
evcil bir aile gibi kucak kucağa
herkesi birebir aynı kabul ederek olur,
ne de tamamen özerk
Biz
ne resimlere,
ne filmlere
bakamayanları gördük.
Ne insanlardan, olaylardan,
Benle dağları aşmıyorsan
camları çerçeveleri kırmıyorsan
feryadıma, nefretime, kinime ortak olmuyorsan
ne yapayım senin aşkını?
Hapisane parmaklıklarımın üzerine yenilerini koyuyorsan
Muhafızları zannediyorlar kendilerini
bazı ayılar, magandalar, eşkıyalar
en yürekte duran değerlerin.
Ne ucuz bir tepki
ne ucuz bir felsefe! ?
Bilmeden
neye hizmet ettiğinden bağımsız
ne salakçadır hareketleri
bilinçsiz negatif ruhların!
Ürettikleri negatif bile
Matematik gibi
istatistikler gibi grafiklerle
tescillenmiş tarihin yeniden basımı gibi
bilmediği gibi teklif ettim ona aşkı!
betona çarptı önce, farkındayım.
Ne 62/2'leri uğrunda patlatırım
tek bir iç çamaşırın veya
naylon çorabın için bile!
Seni defalarca onlarla aldatırım
iliğimi-kemiğimi kuruturum
Şu kağıtlar var ya şu kağıtlar
direkt gönlünü koyar ortayere
saklanamazsın artık eğer yazıyorsan.
ne kadarı açık, ne kadarı kapalı gönlünün
ne kadar samimisin
Bakışlarınız,
o meymenetsiz, memnuniyetsiz
kopartıcı, yıpratıcı,
bir boka yaramaz
yırtıcı,
Ben şairim demeyi şiirleriyle gösteriyor..Okuyucunun önüne serdikleri 'evrensel gerçekleri [miz]..okudukça
unuttuğumuz isyanları yeniden hatırlıyoruz..Gerçeği
sofraya koyup yüzleşme gücün varsa al ne kadar lazımsa diyor. Sesi ilginç metalik bir ses gibi geliyor kulağa..Doğal desek sahte to ...