Çocukluğum acıklı bir film gibi annelerin gözünde
Kahverengi çizmelerim su dolardı
Üşürdüm
Kırmızı kurdele alınca sevdiğim kız
Kadife yamalı pantolonlu çocuklar gibi ben
Seni güldürebilmenin çabası
Babam tarlayı dolaşırdı arada bir gece vakti
Ne hissettiğini hep merak ederdim
Nasıl bu kadar korkusuz yürüyordu babam
Bense çocuktum
Hep bir kurt gelip beni yiyecek korkusuyla
Öyle güzel ki adın
Beni ölüme yalvartacak
Yaşamak isteyecek kadar cahil
Yaşamak
Allah'dan isteyeceğim tek torpil olacak
İşte sonum
Ben kazandım
Yendim seni, ey üstümüze yalan bir gülümseyişle açan hayat
Üzerime aşk diye yaftalanmış o bir garip hülya
Hırsı, bitmeyen bir şey gibi parası olan o herkesler
Yendim sizi
Kış gelirdi
Poşetleri ayaklarıma takar yürürdüm okula
Parayla alınmayacak kadar güzeldi poşetler
Üşümezdim
Yatmadan iki kütük attı mı sobaya
Sabaha kadar yanardı soba
Kağıt toplayan bir adamdır benim dünyaya bakışım
Sakalları ağarmış üstü başı kir
Kağıt topladım, arabasını sürdüm bugün
Cumadan hemen sonra
İki çocuğu var ne kadar acı bu
Ve kapı gözüktü.
Vaktidir şimdi gitmenin.
Bir yere gitmekse bir yerden gitmektir.
Saatler kurmak zamanla anlaşamamaktır.
Kendine geç kalman herkesi düşünmektendir.
Pişmanlık erken emekli olmaktır ömürden.
Ben elbette genç bir şairim
Aşklar debelenir içimde küstahça
Günaha sinmek için kıvrımlı ve sinsi
İsterik bir kaltak kadar anlamlı
Bu insanlar ne görüyor?
Artık sadece bir şairim
Güzel bir yanım varmış gibi güya
Şiirler yazıyormuşum korkak ve rezil bir hainin doğurduğu şey için
Aşk için
Çoktan solmaya başlamış oysa ellerim
Sanki
Sana
onların hiç yazmadığı şiirler getireceğim kızım.
Umudu yeşerten çiçekler getireceğim.
Çocukluğumuzu anlatan kelimeler.
Dünya seni yanıltmasın.
Yıkılma sakın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!