Kaçışlar ah o kaçışlar;
Dönencedir;
Zihin fırtınalarına maruz yürek vahasının içerisinde...
"Zincirinden Kurtulan Anılar"
Okunası bir kitap da
Toplanmış ruh bükücüler...
İskelede, Kadıköy’de;
Bir ilki bir de devamı vardı,
Serzenişlere…
Hatlı vapurların,
Geliş-gidişleri…
"Kale" düştü sonunda;
Yıkıldı, harabe şimdi...
Mavi gökyüzünde; asırlardır var olan "ay" hecesine;...
Kocamanından bir "z-i-r-o" çizilip,
Çöreklendi durdu...
Çok ama çok taze...
Fincanları da vardı hatırınızın ama, kutusundan çıkaramadım derken ki, tatlı mahcubiyetinizi anımsarım hâlâ...
Öyle ya,
Kırk yılınızı geçirmiştiniz zaten; hak edişi eskimek olan hatırınızın...
Masum tebessümlerinizin ardına hafif hafif iç çekişlerinizle saklayamazsınız ki kederlerinizi...
Hem bakınız,
İmdi, mavi dinginliklere düşmüş kalbim;
Kayıp martının kanat tüyü misali, çırpınışta...
Öylesine dingin,
Öylesine beyaz,
Öylesine hafif,
Öylesine savruk,
Koşuşturmacalar içerisinden çıktı artık şehir...
Gündüzün keşmekeş karmaşası,
Akşamın sükuta ermiş kızıllığı ile birlikte yavaş yavaş
Kendisini kör karanlığa bırakırken.
Sığırcık kuşları ve serçeler;
Yaşlı çınar ağacının yapraklarını dökmeye hazırlanmış
insanın kalitesini, dışardan bakıp arıyoruz...
esvabında,
yüzünde ve hatta dilinde!..
oysa, insanın kalitesi içerde;
hem beyninin
hem de yüreğinin içinde...
Mırıl mırıl mırıldanma deli rüzgâr, havandasın biliyorum ama ben havamda hiç değilim bugün,
Sabah sabah, başımın etini didik didik didikleyip, örseleme rüzgâr…
Örseleme..!
Offf, offf!
Tırmalama kadife çiçeği, sonbaharın muhteşem ılık nefesini…
Tırmalama...!
çoğu zaman insan,
yürek sesini duymaz
kalp gözüyle bakıp, görmez...
çünkü,
akıl ve mantık oyunlarıyla meşguldür.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!