GİTTİLER
Özlemin lisanı olsa çözülmezdi hiç bir dilde,
Ne farkım var Zin’den, Juliet’ten?
Mevlana görseydi seni, alırdı benden.
Nerden geliyor bakışların, kaç bin kulaç derinlikten?
Gözlerin Kuddüs,gözlerin Filistin
Gözlerin köz getirir esfari seferinden.
Sevmiştim seni,
En aşık, en duru yanımla,
İsmin Hamail gibi dilimde sabahtan akşama,
Bir şarkı, bir türkü, bir şiir olup aktın dilimde,
Öyle bir gittin ki izin bile kalmadı.
O nasıl bir kıssastır ki;
Yusuf’u kuyudan alıp saraya yolculadı,
Züleyha’yı saraydan alıp kuyuya uğurladı.
Köle aziz oldu, azize aciz kaldı.
Su Yusuf’a kıyamadı,
Ama Yusuf kıydı Züleyha’ya.
Hadi durma Selenay, çıkar kanatlarını kınından,
Çıkar ve havalan.
Savur saçlarını rüzgarlara
Cihanın azizesi;
Gün ile boylan ay güneşle yer değişince.
Melekler bu doğuma şahitlik eder
Bu gün terkediyorum bu şehri,
Ardımda bırakarak yanılmışlıkları,yıkılmışlıkları,ihanetleri.
Düştükleri nehirden almadan hayallerimi,
Toplayıp gidiyorum serdiğim gülistanları.
Açtım yüreğimin kapılarını,
Rüzgara verdim bütün odalarını.
Gülnaz
1
Sonbaharın hüzün kokan rüzgarları esiyordu hayatın caddelerinde,
Acının insanları önüne katıp savurduğu,
Kaderin insanlarla oynadığı gibi oynuyordu rüzgar sarı yapraklarla.
Kış kapıya dayanınca, bahçelerde işler hararetlenir bizim buralarda,
Rüzgar nasıl bu denli özgür olur,ben bu kadar tutsakken?
Şu küçücük kuş, parmağım kadar kanatlarını bulutlara değdirip,
Cilve ile daldan dala konuyor.
Suyu nereye dökersen dök, akıyorsa yatağını buluyor.
Kimi kandırıyorum?
Kimi?
Tanrım,bu nasıl bir boşluk?
İçi boş bir teneke gibiyim sanki
Rüzgarda sürükleniyorum.
Yere basamıyorum,sanki ayaklarım yok.
Gözlerimdeki hüznü gözyaşıyla akıtamıyor,
Ödünç sevinçler alamıyorum.
Dünyada bir tane Hayat Hanım olsaydı kahrı çekilirdi Nimet Hanım ,o kadar çekilmez hayat hanımlar var ki!
"Nedir şu hayattaki en büyük kazanım?" sorusunun benim için cevabı hep aynı olmuştur. Dost. Evet hayata olabilecek en büyük kazanım dosttur efendim. Canının yanına candaş olacak bir dost, ki böylesinin değeri bin ömre bedeldir. O dost ki haldaşındır, sırdaşındır, ruhunun ve dimağının doygunluğudur, ...