“—ne yapayım Nermin kendimi kayalıklardan aşağı mı atayım? ” bahtiyar...
Ölümü bir gece gizlice terk ettim gizin koynuna. Bavuluma topladığım elbiselerim en güzelleri ve en yenileriydi. Geri dönüş biletim en başından iptaldi.
diyordun ki bor'un pazarı geçmeden yetişeyim. pazara yetişmesine yetiştin de neden bir şey almadan gittin?oysa ki organik yumurtalar, köy peynirleri, bağ yapraklarını dizmiştim bir bir tezgahıma, yanında yolluk da vardı içinde özlem, çokça gelişinin sevinci, az biraz da gidişinin hüznü. sevincim hüznümden çok olacaktı kalsaydın. sokak lambalarının altında sabahlamasak da olurdu. verdiğin selamın yanında gözlerinin pırıltısının birazını bıraksaydın, peri tozlarından bir avuç serperdim saçlarına. dünya denen bu karanlık ormanda birbirimize iz olur, kaybolamayışlarımıza anlam katardık.
şimdi batan günün ardında, cebimde bir avuç bozuk para şıngırtısıyla, elimde unuttuğun yolluğun, yorgunluğumu yollara atıp, sallana sallana yürüyorum. kuşlar son ekmek kırıntılarını toplayalı çok olmuş. karanlığa çalmış gün, karıncaları ihtiyar gözlerim görmüyor. kedilerle köpekler kavga etmeden yanyana yürüyorlar, kıyamet alâmeti zahir. bir baba elinde ekmek, evine geç kalmış, koşuyor... diyeceğim ama bu biraz abartı olacak. yok öyle bir şey. insanlar çoktan akşam yemeklerini yemiş, kadınlar apartman önlerinde ki kaldırımlarda oturuyor, çocuklar patenleriyle kayıyorlar -ışıklı patenleriyle- . babalar ne yaparlar bilmiyorum.
yürüyorum bağıra çağıra yollarda. sesim kısılana kadar, avazım çıktığı kadar şarkılar söylüyorum: "hoşgeldin yar yüreğime" , aslında "yollarına baka baka kaldı gözlerim diyecektim", demedim. akşam yemeği, hatta sabah kahvaltısı için aldığım ekmeği yine kedilere dağıta dağıta yürümüşüm. bu akşam da aç kaldım desene. her akşam "bu sefer iki ekmek alacağım" diye söz veriyorum kendime, ama her seferinde unutuyorum. beyin hücrelerim ölmeye başlamış olmalı. tıpta buna ne diyorlardı ? poşette süt olacaktı. çomar' a versem. çomar bizim mahallenin köpeği. kahvelerin oraya konuşlanır her akşam, beni her gördüğünde de hırlar. bir türlü yıldızımız barışmadı gitti. zaten adı da çomar değil. ona bu adı ben verdim. nedense soluk alıp veren bir tek canlıya dahi olsa bir isim vermezsem içimde ukde kalacakmış gibi gelirdi hep. ben de içime dert olacağına bu yaratılmışa isim verdim. neme lazım, belki gözlerim açık giderim. şuralarda boş bir kap olacaktı. sütü döksem içine. biraz da ekmek koysam. ekmek? ekmek kalmadı ki...
sofrayı kurdum, okundu ezan
bir telaş ki kalmadı karnı doymayan
eller açıldı, edildi dualar
pencereden baktım
gelmedin
Gök yarılır
Şiir düşer
Ilmek ilmek
Hece hece
Gök yarılır
Kaç hecede saklı
Ruhumun özgür yanı
Kaç hece kovalar
Gün batımını
Şair
En güzel şiirlerini
Gece yazarmış
Yalnız
Sessiz
Kimsesiz
Sair: BEN
Seslendiren: YiNE BEN
Stüdyo: Dikish makinesinin üstüne kurdugum pc.
...Ben sana kandan şiirler dokuyacağım
...Sen talih kuşlarının kanatlarını kıracaksın
Şeytan
Çel aklımı
Zehirli hançerle
Belki bir gün bir şiir yazarım
Içinde bahar olur, yağmur olur, kar olur
Kardelenler açar gönlümde
Barak olur, bozlak olur, türkü olur
Belki bir gün bir şiir yazarım



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!