Ayağını yorganına göre uzatıyor ölüm
Hesabını mahşerde veriyor ölüm
Boğazın bu yanı güneş öte yanı kar
Bu anlaşmanın en masum tarafı ticari kâr
Yanaktan bir makas belki küçük bir öpüş
Ayda buğu
Tüter tütün dumanı
Sigarasız zamanların inadına
Çek de çek ciğerine
Şehirli bacaların pasını
Aman da büyü
“—ne yapayım Nermin kendimi kayalıklardan aşağı mı atayım? ”
Ölümü bir gece gizlice terk ettim gizin koynuna. Bavuluma topladığım elbiselerim en güzelleri ve en yenileriydi. Geri dönüş biletim en başından iptaldi.
-Necdet Burak Altındağ'a...
*******
-Yağmur sesi, atla camdan, gir içeri
Dağıt gönlümün çilesini, serinlet yüreğimi-
...Ben sana kandan şiirler dokuyacağım
...Sen talih kuşlarının kanatlarını kıracaksın
Şeytan
Çel aklımı
Zehirli hançerle
Kral
Çıkartınca kılıcını
Kınından/ yar diye diye
Ağır aksak
Bir şarkı başlar
Kör Agop'un meyhanesinde
Meraklısına:
Şairliğim tükeniyor
Anlatacak acım kalmadı artık
Hüznüm bundan
Şimdi dilimde dağlar
Gece çiçekleri
ne kadınlar gördüm dudakları mühürlü
dişleri kenetlenmiş dönmez dilleri
tüketilmiş kelimeler tutsağı zihinleri
unutmuşlar en güzel cümleleri
ne kadınlar gördüm konuşmaya hasret
eğildim ve öptüm dudaklarından
İbrahim
Gönlünü put sanıp da kıran kim
Asaf Halet Çelebi
İKİNCİ İZMİR CİNAYETİ
- küstürdüm gönülü güldüremedim
baharım güz oldu, yazım kış oldu –
Neşet Ertaş türküsü
Bir de martılar var



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!