
Mehmet Keskin
KARŞILAŞTIĞINIZ SIKINTILARI, YOLUNUZU AYDINLATAN İLAHİ BİR YARDIM OLARAK KABUL EDİNİZ. HAYATIN ZORLUKLARI KARŞISINDA, BENCİLLİĞİNİ UNUTARAK RUHUNDAN GELEN GÜCÜNÜ KULLAN. BAŞARACAKSIN.
KARŞILAŞTIĞINIZ SIKINTILARI, YOLUNUZU AYDINLATAN İLAHİ BİR YARDIM OLARAK KABUL EDİNİZ. HAYATIN ZORLUKLARI KARŞISINDA, BENCİLLİĞİNİ UNUTARAK RUHUNDAN GELEN GÜCÜNÜ KULLAN. BAŞARACAKSIN.
Arzular huzurun kaybolmasına neden olur. Bazı şeyleri elde etmenin sizi güvende hissettireceğini zannedersiniz, fakat gerçek şudur ki; ne kadar çok şeye sahip olursanız, onu kaybetme korkusu da o kadar çok olur ve huzurdan uzaklaşırsınız. Arzular tüm çatışmaların nedenidir. Bir şey isteyip onu alamadığınızda, hayal kırıklığına uğrarsınız. Arzulardan özgür olmayı öğrenmek, nasıl huzurlu kalınabileceğini öğrenmektir.
Brahma Kumaris
BİR YAZI
İsim babası: Akyürek
Ergenekon’u “Terör Örgütü” ilan eden Yargı değil.. Emniyet Genel Müdürlüğü.. Kim yapmış bu nitelemeyi peki..
“Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek..” Peki Ergenekon’a “Terör Örgütü” diyen Ramazan Akyürek kim? .
Trabzon Emniyet Müdürü iken içinde çocukların da olduğu McDonalds’ı bombalayan Yasin Hayal’in suçunun terörle ilgili olmadığına karar veren ve onu bu suçla mahkemeye sevketmeyen Polis Şefi..
Ramazan Akyürek’in Trabzon fiyaskosuna rağmen Emniyette yükselmesi, hem de bu müthiş istihbarat skandalına imza atan adamın alay eder gibi “Genel Müdürlük İstihbarat Daire Başkanlığına getirilmesi” açık olan karısının ani bir kararla kapanması ve çarşafa bürünmesiyle başlıyor, bir tesadüf..
Hıncal Uluç / Sabah
Geçen gün yolda yürürken ayağım bir taşa takıldı ve düştüm. Meğer beni düşüren o taşı oraya ERGENEKONcular koymuşmuş..(!)
'Taraf'lı gazeteler öyle yazdı ve ben de gerçeği öğrendim..(!)
Hayatında birbirini görmemiş, konuşmamış iki insanı aynı örgüt şeması altında, birini 'örgütün finansörü' diğerini, 'örgütün propagandacısı ve senaristi' olarak birleştiren o meşhur zihniyete bir mektuptur.
İNSAFA, HUKUKA, AHLÂKAve AKLA yapılan bir davettir.
UNUTMAYIN
SUÇ ŞAHSİDİR
VİCDAN ORTAK....
----------
Ergenekon kuşu kafama ilk konduğunda çıktı karşıma
Hayatımda bir kere bile görmediğim, konuşmadığım Kuddusi Okkır.
Polisle aramızdaki konuşma şöyle geçti:
-Kuddusi Okkır'ın bilgisayarında bir belge bulduk.
-Peki...
Gazi Güder; Kuddusi Okkır'a, Asuman Özdamir'in bir mailini iletmiş.
-İletsin, benle bağlantısı nedir?
-Asuman Özdemir o mailde seninle yaptığı görüşmeden bahsetmiş
-Bahsedebilir, benimle bağlantısı nedir?
-Kuddusi Okkır ile aranızdaki ilişki nedir?
Beni isterse Dalai Lama'nın kayınçosuyla (biliyorum, evli değil) Tibet Ulusal Kurtuluş Birliği altında işbirliği içinde gösterebilecek bu mantık şaheseri karşısında susma değil, gülme hakkımı kullandım ve,
'Memur Bey, hakkımdaki deliller bunun gibiyse, lütfen beni bir an önce mahkemeye çıkarın' dedim.
Ergenekon kuşu ikinci kez kafama konana kadar Kuddusi Okkır'ın adını bir daha duymadım.
Sonrası malûmunuz. Ergenekon'un 'beşbuçukuncu' dalgası (5 ile 6. dalgalar arasındaki dalga) olarak; genç bir komiserin ağzından iletti Devlet'im hükmünü: 'Sen de uslu durmuyorsun'
Kendimi Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde buldum.
Ve Kuddusi Okkır, burada yine çıktı karşıma...
Onun boşalttığı yatağı verdiler bana.
Aylardır en temel vücut işlevlerini yitirmiş bir insanın yatağı....
Ters çevirdim yattım, her tutsak gibi yarın özgür kalacağım rüyasıyla
Sabahla birlikte dinlemeye başladım koğuş arakadaşlarımdan Kuddusi Okkır'a nasıl baktıklarını, adamın ne hale geldiğini; ilgili makamlara ve savcılara durum bir çok kez (ikisi yüz yüze olmak üzere) anlatılmasına rağmen nasıl gözardı edildiğini dinledim.
Koğuştaki plastik sandalyelerden birinin ortasının niye delik olduğunu sordum; 'Tuvalete gidecek hali bile yoktu, biz o sandalyeyi onun için özel yaptık' dediler.
Tutsaklığım uzadıkça düşündüm...
Acaba kader, önüme konulan o garip mantık silsilesi gibi benim kaderimi de bu adamın kaderiyle bağlar mı?
Günler geçti.....
Kuddusi Okkır'ın herkesin vicdanını delip geçen o gözleri düştü medyaya.
Eşini izledim, kurdum kendi kafamda
'Acaba Ergenekon'un 175. dalgası olarak 50'lerimde yeniden gözaltına alınırsam, benim karım da bu hâle mi düşecek?
Ve çok gecikmedi Kuddusi Okkır'ın vefatı alt yazıyla geçti.
Bizim koğuş F tipiydi, X oldu.
Haftalarca Kuddusi Okkır'a bir çocuk gibi bakan koğuş arkadaşları, sohbet sırasında zihni açılsın diye konuşturmaya çalışan sohbet arkadaşları çöktü kaldı....
Bense, hiç tanımadığım, karşılaşmadığım halde hayatımın en önemli iki virajında karşıma çıkan bu adamla garip bir 'Vicdan çetesi' kurdum içimde.
Polisin ve savcının zamanında sorduğu Kuddusi Okkır'la ilişkin ne? '
sorusunun cevabını buldum, adını da 'Vicdan Ergenekon'u koydum.
Ve kendisini, 'örgüt şemasında' benim hücreme yerleştirdim...
Kuddusi Okkır, bir suç işlemiş olabilir; bilemem..yargı en sonunda adaleti tecelli ettirecektir.
Bildiğim bir tek şey var...
Bu insana adil yargılanma hakkı tanınmadı;
Bu insana, en temel insan hakkı olan yaşam hakkı çok görüldü...
Ve bitkisel hayata girmiş bir insan, ' delilleri karartabilir' gerekçesiyle serbest bırakılmadı..
Yapılan bu vicdansızlık, bu hukuksuzluk, bu ülkenin şahit olduğu, sağdan soldan onlarca evladına yapılan vicdansızlıkların, hukuksuzlukların yanında belki bir damladır ama Kuddusi Okkır benim ' Vicdan Ergenekonumda' bir hücredaşımdır.
O yüzden aldım kalemi, kâğıdı elime ve tarihe not düşmek istedim.
Suça şahit olup da sessiz kalmanın hem hukuki, hem de vicdani bir sorumluluk olduğunu bildiğimiz için koğuş ve sohbet arkadaşları olarak kamuoyuna bir duyuru hazırladık.
Bu duyuru, 'Vicdani Ergenekon'un ilk belgesidir.
Hayatında birbirini görmemiş, konuşmamış iki insanı aynı örgüt şeması altında, birini 'örgütün finansörü' diğerini, 'örgütün propagandacısı ve senaristi' olarak birleştiren o meşhur zihniyete bir mektuptur.
İNSAFA, HUKUKA, AHLÂKAve AKLA yapılan bir davettir.
UNUTMAYIN
SUÇ ŞAHSİDİR
VİCDAN ORTAK....
Kuddusi Okkır'ın bilgisayarında ne yazdığı, kimlerle ne görüştüğü kendisini ilgilendirir, onu bağlar.
Ama Kuddusi Okkır'ın nasıl öldüğü hepimizi aynı çetenin üyesi yapar.
Şimdiden 'Vicdan Ergenekonunun' üyesi olarak yargılanacağınız günlere hazır olun;
Çünkü hepiniz üyesiniz, ÇÜNKÜ HEPİNİZ SUÇLUSUNUZ
Kaynak: Behiç Gürcihan-Açık İstihbarat
ALINTI