© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Bugüne kadar kim bilir kaç defa yazdık: “Bizi yönetenler 50-60 senedir, AB, ABD ve IMF kapılarında sürünüyorlar. Onların kazdıkları çukurlarda debelenmeye artık alışmış gibiler. Bizimkiler de bunu bile bile 4 senedir kazılan o çukurların etrafında dolanıp duruyorlar. Masaya şöyle yürek soğutacak bir yumruk atıp da kalkamıyorlar! ” dedik. İşte şimdi de söylüyoruz: Haçlılar bizi millî ve manevî kimliğimizden koparıp da, kendilerine benzetmeden aralarına almazlar. İstiklâl Savaşımızda bütün mazlûm milletlere örnek olmuştuk. Bugün de Asya’da 300 milyonluk Türk Dünyası ve 1,5 milyarlık İslâm Âlemi bizi bekliyor. Bizim Emperyalist Haçlıların ve (dahildeki işbirlikçileri) hain bedhahların ne işimiz var? Nice insanüstü meşakkat ve zorluklarla kurulan, Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz, kuruluşunun 83. yılında bu halde mi olmalıydı? Bu hal, milleti yönetenlerin değil de yönetemeyenlerin suçu değil miydi? Türkiye’yi sloganlarla ve marşlarla yönetmeyi içine sindiremeyenlerden Rahmetli Menderes, darağacında can verdi. Rahmetli Özal da şüpheli bir ölümle dünyasını değişti. Bu durumda AK Parti iktidarının önünde 2 yol vardı: Ya iç ve dış baskılara boyun eğecekti. (O zaman milletimiz, bir 83 yıl daha sürünmeye devam edecekti) Ya da iktidar yumruğunu masaya vurarak, (Bağımlılık zincirlerini kıracak) ve: “Yeter artık söz milletindir! Millî irade ne istiyorsa o olacak! ” diyecekti. Çok şükür Başbakan Sayın Recep Tayip Erdoğan, (Sayın Abdullan Gül’ün diplomatça… Sayın Bülent Arınç’ın da sarahaten söylediği sözleri) bütün Dünyaya açıkça haykırdı: “Biz düşüncelerimizi söylemek için kimsenin gözlerine bakmayız! Millî menfaatlerimiz, tehlikeye düştüğü an da kimseyi dinlemeyiz! ” dedi.
Böylece dış düşmanların, dost görünen münafıkların ve içerdeki (dışa bağımlı) hainlerin tepesine, 50-60 senedir beklediğimiz yumruğu indirmiş oldu. Bunun etkisi de anında görüldü. Bu yazıyı yazdığımız 10 Ocak Çarşamba günü, ABD Başkanı W. Bush derhal ağız değiştirdi. Irak Hükûmetinin olgunlaşmamış olduğunu açıkladı. Kerkük’teki Türkmenlerin haklarının gözetileceğini söyledi. Ecdadımız boşuna “Yiğit bir gün, korkak her gün ölür” dememişler. Son derece diplomatça ve akıllıca açıklamalar yapan Sayın Başbakanı bütün kalbimizle tebrik ediyoruz. Saygılarımızla…
Hüseyin Üzmez
Hepimiz aciziz öyleki Allah ın yarattığı bir sineği bile yaratamıyoruz...Yanlız Allah diridir