Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • kağıt27.03.2005 - 20:30

    Yazılı kâğıt yaprağı, pusula, tezkere:
    'Belediye kâtibine bir kâğıt götürmüştü, dönerken kasabın çırağına rast geldi.'- M. Ş. Esendal
    Yazılı sınav kâğıdı.
    İskambil kâğıdı
    halk ağzında Kâğıt para.

  • kağıt27.03.2005 - 20:29

    Belge ve doküman:
    '... hâkim kararı olmadıkça... kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz.'- Anayasa

  • kağıt27.03.2005 - 20:29

    Menkul kıymetler borsasında işlem gören tahvil, hisse senedi gibi mali değeri olan senet.

  • kağıt27.03.2005 - 20:27

    Hamur durumuna getirilmiş türlü bitkisel maddelerden yapılan, yazı yazmaya, baskı yapmaya, bir şey sarmaya yarayan kuru, ince yaprak

  • kalem27.03.2005 - 20:26

    mecaz Bazı deyimlerde yazı
    mecaz yazar anlamında kullanılır

  • kalem27.03.2005 - 20:26

    Çeşit, tür.

  • kalem27.03.2005 - 20:25

    Yontma işlerinde kullanılan ucu sivri veya keskin araç

  • kalem27.03.2005 - 20:25

    Resmî kuruluşlarda yazı işlerinin görüldüğü yer:
    'Bütün bizim kalem böyle, geçen gün de Sıtkı Efendi o kör herifin istifasını kaybetti.'- M. Ş. Esendal

  • kalem27.03.2005 - 20:25

    Yazmak, çizmek gibi işlerde kullanılan çeşitli biçimlerde araç:
    'Kâğıt, kalem, mürekkep, hepsi masanın üstündedir.'- F. R. Atay

  • arda27.03.2005 - 20:24

    Ardıl.