mesela acıyı çeken ben sen ne bilirsinki cümlesindeki acıyla direk bire bir temasa geçen olgu....ruhun hissettiği herşeyi ben yaşar...dolayısıyla büyük bir yükümlülük altındadır ego gibi pek çok olguyla mücadele eder ama onu en çok tahrip eden ruhun çektiği acıdır.....benim diyebiliceğin hiçbirşey aslında senin değildir senin olan tek şey sensindir yani kendi benliğindir....ben aslında masumdur suçlu olan egondur ama hatayı o yapar suçu sana kalır...ben seni yaşar senin iyliğini ister sakın kinine ve nefretine yenilme en önemlisi bu hayata yenilme herzaman mücadele et çünkü mücadele senin benliğinin en büyük destekçisidir.....göz yaşının kaynağı bendir.....sen üzülürsün o ağlar.......hiçbirzaman bitmiyicek bu acılar seni senin kadar en iyi benliğin anlar....
çocukluğum.....uzanıpda dokunamadıklarım....anılarım....geçmişteki sevinçlerim...bir varmış bir yokmuşun aslında hiç yokmuş olduğunu öğrendiğim gün.....
hoşgeldin derdin hep bana beni karşılarken şimdiyse hoşçakal diosun yüzüme bakarken nasılda vefasızssın ne çabuk unuttun daha düne kadar her şeyini benimle paylaşırken bugün sadece bir hoşçakal lafı dilinden dudağına dökülen.....
bazen kaçıştır acıdan kaçarsın bazende acının kucağına gidersin....gitmeler hep vardır ama yönü karışıktır gitiğin yönü bildiğini sanırsın ama hep bilmediğin yerlere gidersin.....
mesela acıyı çeken ben sen ne bilirsinki cümlesindeki acıyla direk bire bir temasa geçen olgu....ruhun hissettiği herşeyi ben yaşar...dolayısıyla büyük bir yükümlülük altındadır ego gibi pek çok olguyla mücadele eder ama onu en çok tahrip eden ruhun çektiği acıdır.....benim diyebiliceğin hiçbirşey aslında senin değildir senin olan tek şey sensindir yani kendi benliğindir....ben aslında masumdur suçlu olan egondur ama hatayı o yapar suçu sana kalır...ben seni yaşar senin iyliğini ister sakın kinine ve nefretine yenilme en önemlisi bu hayata yenilme herzaman mücadele et çünkü mücadele senin benliğinin en büyük destekçisidir.....göz yaşının kaynağı bendir.....sen üzülürsün o ağlar.......hiçbirzaman bitmiyicek bu acılar seni senin kadar en iyi benliğin anlar....
çocukluğum.....uzanıpda dokunamadıklarım....anılarım....geçmişteki sevinçlerim...bir varmış bir yokmuşun aslında hiç yokmuş olduğunu öğrendiğim gün.....
hoşgeldin derdin hep bana beni karşılarken şimdiyse hoşçakal diosun yüzüme bakarken nasılda vefasızssın ne çabuk unuttun daha düne kadar her şeyini benimle paylaşırken bugün sadece bir hoşçakal lafı dilinden dudağına dökülen.....
tutunduğun en son dal........
ben
bence biber yemektir....
sebebi sen sonucu acı
içine anlam katman gereken boşluktaki bir nokta ben müzikle anlam katıyorum ya sen? ?
bazen kaçıştır acıdan kaçarsın bazende acının kucağına gidersin....gitmeler hep vardır ama yönü karışıktır gitiğin yönü bildiğini sanırsın ama hep bilmediğin yerlere gidersin.....
hep gitmek istediğim yer ama gitmek işe yaramaz çünkü gittiğin yerinde muhakkak daha uzağı vardır.......