Çok tenha bir ormanın içinde ve ormanın en ıssız köşesinde bir ev olsa. Hava zifiri karanlık ve evin içinde tek başına bir kişi bulunsa.Hiç lamba yanmasa ve evin bir odasında tek başına karanlıkta duvara dönük olarak otursa bu kişi... Bu esnada esnediğinde eli ile ağızını kapatıyorsa bu kişi gerçekten kibardır..
Yok bu şehr içre senin vasfettiğin dilber Nedim
Bir peri suret görünmüş bir hayal olmuş sana
Ah bu yeni nesil adab'-ı muaşeret yoksunu mirim, hepsi bi alem, keza bizim çocuk....
iyi birşey iyi iyi...
ata demirerin bir aralar programlarında yer verdiği tipleme
uymuyorum..uymam..uymayacağım..uyduramazsınız..
Eskiler kibar insanı şöyle tarif ederler;
Çok tenha bir ormanın içinde ve ormanın en ıssız köşesinde bir ev olsa.
Hava zifiri karanlık ve evin içinde tek başına bir kişi bulunsa.Hiç lamba yanmasa ve evin bir odasında tek başına karanlıkta duvara dönük olarak otursa bu kişi... Bu esnada esnediğinde eli ile ağızını kapatıyorsa bu kişi gerçekten kibardır..
Görgü kuralları demektir...
Günümüzde unutuldu... Ne acı..
Önce küçük büyüğe selam verir ama ilk olarak büyük küçüğün hatrını sorar... Çok temel bir görgü kuralıdır ama hak getire...
Neyse ben de yazımı kısa tutayım da kibar dursun bari...