Necdet Erem Şiirleri - Şair Necdet Erem

İnsanların kendilerini tanımaları, tanıtmaları
ve toplum içinde davranışlarının kontrol edilebilmesi için bir isimleri vardır.

Bağlı bulundukları ailelerini belirleyen,
aynı ismi taşıyanlardan adaşlarından ayıran ve karışıklıkları önlemeye yarayan soy isimleri vardır.

İslamiyetin özellikle ilim, ahlak, adalet ve marifet kaynağı olan Kur-anımızın bizi geri bıraktığını iddia eden eski ezberlerden ders almış fakat bu ezber ve iddiaların zamanının geçtiğini fark etmeyen bir dostumuza yazdığım cevabi bir şiirdir.

Sevgi ve Saygılarımla.


DİNSİZ MİLLET YAŞAYAMAZ.

İffet ile arı, pazarda sattı,
İnsan kimliğini, kaldırıp attı,
Haset ile yattı, hırs ile kalktı,
Hayvanı ürkütür, bu gün insanlık.

Metalik robottan, hali farksızdır,

Ey gafletlere Dalan!
Hayatı tatlı görüp!
Ahireti unutan!
Dünyaya talip nefsim!

Bilir misin bu halin,

En basit şeylerin dahi temizlenmesi için bir yol ve yöntem var.
Kirli olan şeylerin temizlenmesi için muhakkak ki bir şeyler yapılmalı.

Kâinata ve hilkate anlam kazandıran!
Her şeyin kendisi ile anlam kazandığı, isimlendiği şekillendiği, insan!

Vücut Anatominizi oluşturan,
yüz trilyon hücreden herhangi bir hücrelerinin;

Hasta dişinizin çürük kovuğunda,
cildinizdeki bir sivilce veya yarda yaşayan milyarlarca mikrop veya bakteriden,

Dün ile bugün arasında doğru mukayese kuramayan bir kimsenin,
yarın için söyleyebileceği inandırıcı ve güvenilir bir söz olabilir mi?

Değerli Dostlar,
dünü dikkate almayı ihmal etmeyelim.
Bu günü gerçeklerine uygun yaşamaya gayret gösterelim.

Değerli Genç Kardeşlerim!

Eğlenerek yaşamak isterken,
hayatımıza anlam kazandırmayı da unutmayalım.

Çünkü zamanın, anı, günü uzun,

Sesin tonu, sözün tarzı,
kişinin kimlik ve karakterinin aynasıdır.

İnsan ağzını açınca,
sanki yüzündeki maskesini çıkarmış gibi olur.

Yaptığı hatalı, noksan ve kusurlu işlerin sonunda,
yaşadığı zarardan dolayı pişmanlık duyarak telafi yollarını aramayanların;

Bir ömür, varlık sebeplerini düşünmeden,
yaratılış maksatlarını dikkate almadan yaşayanların,