Gözümün yaşı hançerleniyor
Ötelerden gelen o sesle
Çünkü
Birden antikaya dönüşüyor her şey
Yankısını tanımaz olan son nefesle
Hep sende kalacağım
ve hep sana lanetleneceğim
İmha etme bu sözcüklerimi..
onikiağustosikibinonaltı.
Tuz ruhu dökülüp üstüne
Çitilenebilir mi bu sensizlikler
Sahi sınanmalı mı bir kez olsun
Ne dersin?
Elini şip tut
İlkin sen açacaksın kutuyu...
Sancı içimizde yuvalanan kıdemli dağılıştır
Depreşir aşk söylenceleriyle…müstehzi
Vurmasın kıyılarımıza kopmasın içimizdeki kıyametler
Belki narin belki değişmeyen uzayış öylesine doluluk
Henüz yanaklardayken sarkıp
Tutuşturduğum bulutlar değil
Ürpermelerindir
Boynumdan büyük işlere kalkıştığımı
Takla izleri bilir enginlerdeki.
Sığınacak yer arayan güvercinlerin
Otların fışkıracağı bu topraklarda
Kaçıncı baharımdır beklediğim
Bana yine gücenir, biliyorum
Okşamadan yanından geçip gittiğim mor menekşe.
Sormadım niçin geç geldiğini
Çünkü senin olduğun yere düşüyordu gölgelerim
Donsak da yansak da
Birlikteydik
Her adımın peşinden mor güvercinler
Üşüşüyor patikaya
Böyledir yaşamın macerası
Zorlanıyor bir vidanjör
Uzandığı duvar dibinde ölebiliyor insan
Genceciktim
Aylarca kaldım hücrede tozlandım
Bir isli lambanın ışığında
Zar zor görebildim yüzümü aynada
Geldiğin gün başladı bu öykü
-Bütün gün seni aradım,neredeydin,diye sordu.
-Sol yanındaki rıhtıma sığındım fırtınanın çıkmasına yakın.
Korktum,tir tir titredim yalnızlıkta.
-Ya… Sonra?
-Bekledim durdum saatlerce,gelmedin.
-Eee?
Muhteşem şiirin usta kalemini yürekten kutluyorum saygılarımla
Dayanılmazlıkların yüklerini taşır..bir tebessüm karşılığına..
imgeler kondurur içinden
kayıtlara geçmemiş şiirlerin..o aranan. arzulanan tebessüm
dev dalgaların arasında gün ışığı...yaladıkca sevdalı yürek atışını..başlar yaşamsal adımların en soylusu..
değerli dostum sayın ...
Kül oldu zaman
Kül oldu deniz.
Çözemedim beyaza iz bırakan dolambaçların zincirlerini
Hayatın labirenti