Hikayem karışık benim.
Çözemem dersen anlarım.
Usulca git.
Hikayem biraz kara.
Dinlerim dersen buyur.
Çay koyayım otur.
Çocuklara pembe değer.
Bana sürmüşler kurumu.
Düşün ki sobaya düşürmüşler.
Kapkara elleriyle, orama burama üşüşmüşler.
Çocukların uçurtması olur.
Beni bağlamışlar balona.
Bozuk sarı bir televizyon.
Burdan gör dünyayı demişler.
Bayramda yer fıstıklı baklava,
En adisinden kolonya.
Öpersem ellerini mutsuzluğu koymuşlar avucuma.
Biraz büyüyüp serpildim.
Ama ço ...
yaşadığımız şey aşktı bizim
çiğ köfte yemek gibiydi..
acıydı ama doyduk..
zevk aldık yerken...
sonra çatlamış bir bardak gibiydi...
biraz daha derken biraz daha yerken..
Gözlerimi her sabah seninle leylak kokusununa açmak,
Sevdiğim bütün tatları mühürlüyor damağımda..
Öpmek seni,
Hiç bitmeyecek bir yaz akşamını oturtuveriyor dudağıma..
Kuş cıvıltıları geliyor kulaklarıma;
Upuzun nehirler akan, yemyeşil dağlardan.
anladım gideceksin..
belkide hiç görmedim seni,
belkide hiç gelmedin...
hiç dönmedin geri..
zaten 'nasıl olacak' dediğinde anlamalıydım..
kendinide yormuyorsun, anlatmıyorsun..
aşk öldüğünde gülmüştüm..
kocaman bir vicdansızlığın içine sıkışıp kalmıştım..
sonra zamanla kahkahalar derinleşmeye,
acılarım en yüksek yerlerden beni atmaya başladı..
birgün düştüğümde de güldüm..
sonra dedimki kendime;
'gitmem' diyenden korkuyorum artık..
çünkü hep kalıyor 'gidiyorum' diyen..
'sevmem' diyene bağlıyorum umudumu
çünkü sevmiyor 'hep severim' diyen..
'gelmem' diyenden kopmuyorum artık
çünkü hep gelmiyor 'gelirim' diyen..
umu diye birşey kalmıyordu her acıdan sonra..
ve toprak kokmuyordu artık, her yağmurdan sonra..
büyüdüğümü sanıyordum bense,
gittikçe küçüldüğümün farkında olmadan..
bir domates yaprağının kokusunu da unuttuk..
ya da ir kavun büyümeden yenir mi?
yüzünde kocaman bir tebessümle uyuyan
ve yeni kıyafetlerini giymek için erkenden kalkan çocuklardan olamadım hiç bir bayram..
çünkü her bayram sevgisizlik, şiddetle büyürdü bizim evde.
nekadar şeker toplayacağımı değil,
güzel geçip geçmeyeceğni düşünürdüm bayram geceleri..
sabah olurdu..
o, konuştu..
ben, konuştum..
o, hakaret etti..
ben, sustum..
taşıması zor cümleler ekledi sırtıma..
ama taşıdım..
ellerin ellerimi öyle bir tuttuki..
bıraksan dönemem birdaha geri çıktığım hiç bir yoldan..
birgün biryerlerde çıkıp geleceğini biliyordum oysa..
şimdi güneş doğarken her sabah,
gülüşümü buluyorum aynalarda,
ve daha çok seviyorum gökkuşagındaki tüm renkleri,
mevsimler geçti...
kiretmitlerle kalp çizdiğim sokaklar değişti,
yağmurlar yağdı ve sildi çizdiğim her kalbi...
daha çok yara aldı kalbim,daha çok ağladım,
ve daha az acımaya başladı canım..
renklerimi kaybetmişim şimdi bakıyorumda..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!