Gücünü siyasetten alanlar iş biliyor,
Rakibin ayağını kaydırıp çöküyorlar.
Muhalif olanları saptayıp diş biliyor,
Yemek için bahane uydurup çöküyorlar.
Güçlerini gösterip akıllıyla, deliyle,
Halka şirin görünüp şeyhle, şıhla, veliyle;
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Devamını Oku
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Sayın Mustafa Bay, katkınız ve değerlendirmeniz için teşekkür eder, esenlik dilerim.
"Çökme!"
Dilimize bu da girdi ya
Biz "çökme" deyince diz kırma"
Zeybek oynama
Bir büyüğün önünde "edebince oturma" anlardık,
Meğer "çullanmak" imiş
Manası, şekli, şemali değişmiş!
Ne günlere kaldık ya Rab!
"Çöküyoruz" durmadan,
Depremlerle, yangınlarla
Durduk yere!
Tebrikler Nevzat Bey...
Sayın Mustafa Bay, katkınız ve değerlendirmeniz için teşekkür eder, esenlik dilerim.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta