Ve sen geldin sahra çiçeği
Bir insan için; lütuflatın 'en güzeli'
Kurumuş kalbime, yetti elinin değişi
Sen geldin, hoş geldin, sefalar getirdin.
Sen ayım, güneşim, her şeyim.
Güzelim,
Ney gibi yanık yüreğim.
Aktıkça içimden rüzgarın,
Dile gelen nağmeyim.
Üfler neyzen!
Ben sana biterim.
Üstümde tenekeden bir makine,
Yolum üst üste çakıl taşlarından
Karanlık ufuk, Olabildiğine
Kavuşur muyum sana, bilmiyorum.
Otobüs camında , gün ağarmadan
Sana geliyorum, sana en yakın,
Konuşmaya başlamamış evladı; Baba dememiş daha
Musallada, Bir çocuğun tüm hayalleri yatıyor.
Ne çok sevmiştim dedi, doyamadım sana
Musallada, Gencecik bir kızın ömrü yatıyor.
feda olsun diyor, olsa bir oğlum daha vatana
adında Anadolu gibi bir ana
aslanlar gibi vakur bir baba
dalgalansın diye Al Sancak
ölünür diye uğruna
Sen kaldırımların kahpe güzeli
Sen esmerim, zeytinim, yosmam
Sen kaldırımlarla raks ederken ezeli
Öldürseler de senden vaz geçmem
Gece karası saçlarını kıskanır gece
.
Neden.
Neden yapıyorsun bunu bana
Yüreğin taşa dönmüş
Benide öyle sanıyorsun ya
Bir eski şarkıyı söylerken kendi kendime
Sen düştün, gidişin geldi aklıma
"Ne yaman şey" der, aşıktın ayrılığa
"Ağır gelmez" derdin hep, seven yüreklere
Koca bir dağ ya da yüklenen kavruk bir çölse de
Yük demezdin, sevda dan sonra omuzlara vurulana yük diye.
Üzerinde beyaz bir buluz
Gülüm aşkın ne olduğunu unutmuşuz
Neydi böyle beni sana bağlayan
Sen geçip giderken yanımdan
Bir kuğu gibi süzülüp sen geçerken
Geliyorum diyorum, geliyorum
Ezel ile ebed arası bir yerden
Kıtalar dolaşan hasretimlen
Güneşimin doğduğu şehirden
Geliyorum diyorum, geliyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!