Geldiğimiz gibi gideceğiz bir gün
Bulduğumuz gibi kaybedeceğiz aşkı
Saatler karışacaksa, şaşıracaksa yön
İçimizde dik falezler oluşacaksa
Düşmeyeceğiz, derin düşüneceğiz
Durulacağız, önümüz alüvyon...
Vakit akşam
İki minare arasında bir avuç gökyüzü istiyorum
Beraberinde de gökyüzünün kızıllığını
O kızıllıkla kızarayım
O kızıllıkta o kızı arayayım
O kız sen ol..
Esin ey rüzgarlar,esin üstüme
Sallansın salıncağında içimdeki çocuk
Esin ki, esintinizden heyecanlansın
Yüzünde belirsin yüzlerce gülücük
Cemreler düşsün, süslesin etrafı
Bahar gelmiş sanılsın…
saate bak..
zaman kurduğun düşlerle ilerler demiştim
takvim üç yüz altmış beş nefeslik hasta
ömrü birbirine benzer yılların
adı değişir sadece demiştim
Karşı tepeler sert yastık
Başını kaldırımlara koymuş
Şehir uyuyor
Gece üstünde siyah pike
Ayakları varoşlarda yarı çıplak
Uzanmış toprağınüstüne
kaztüyü tüyü yataktaki beyaz melek
ayva tüylerimizin bile titrediği
o sıcak saatlerde
vakit mi vardı üşümeye?
ve düşünmeye zamanın buharlaştığını
öyle dilenmişti ya dilek …
sarıya
boyamıştı hazan, Sofya sokaklarını
yeşillikler, bityeniği gibi nokta noktaydı son yapraklarda..
ve yağmur yağmıştı, ıslaktı yerler
garip bir çoban gibi yalnızdım
gökten zembille inmişcesine yalnız..
Ellerin ne güzel, ne kadar sıcak
Sıkı tut ellerimden öyle kalsın
Avuç izlerinde, aşka doyacak
Sıkı tut ellerimden öyle kalsın
Bakışların yürek delercesine anlamlı
Gelecek, daha nice yeni gelecek
Yorgun gönülsüz gidenlerin peşinden
Meteor gibi düşecek üstümüze yeni yıl
Yaprak yaprak kağıda dönüştüreceğim ormanları
Takvim yapacağım üçyüzaltmışbeşinden
Seni yazacağım yaprakların üstüne
Bir gece vakti doğmuşsundur
Ayın en tembel anı olmalıdır gün
Bir yıldız kaymıştır ansızın
Tutup ellerinden, bana getirmiştir seni
Kucaklarındakini sen diye sevmişlerdir
Oysa seni, ilk ben sevmişimdir..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!