küllenmiş...
ne usulca okşayış tutuşturur, ne ıslak öpüş
dudakların küle düşen gül
gölge istemem ihsan efendi
eğilme üzerim, dur...
küllenmiş
ne usulca okşayış tutuşturur
ne ıslak öpüş…
dudakların küle düşen gül
gölge istemem ihsan efendi
Tam ardındayım sazlığın
Çalılara tırmanır
Duvarın üstüne erişirim
Görmezsin, gözlerin gökte yıldız
Bilirsin, ben yıldızlarla dertleşirim...
Bir şarkı mırıldanırım, tüylerin diken
uzaktan bakarken şehre, sendin yakınımda gördüğüm
sendin, gece perdesini şehrin gözlerine birlikte indiren…
büyülü dokunuşlarla çözülürken sarmaşıklı düğüm
yine sen oldun, yokluğumu mavi hayalleriyle dindiren…
akşamı bu kadar mı severdik Tanrım, ilk miydi yoksa
kaztüyü tüyü yataktaki beyaz melek
ayva tüylerimizin bile titrediği
o sıcak saatlerde
vakit mi vardı üşümeye?
ve düşünmeye zamanın buharlaştığını
öyle dilenmişti ya dilek …
MELTEM
esecekse hep meltem essin derim
yüzüme tokat gibi çarpar çünkü poyraz
ve esmer güzeli kızdır
lakin kışa göz kırpar hep karayel …
sarıya
boyamıştı hazan, Sofya sokaklarını
yeşillikler, bityeniği gibi nokta noktaydı son yapraklarda..
ve yağmur yağmıştı, ıslaktı yerler
garip bir çoban gibi yalnızdım
gökten zembille inmişcesine yalnız..
MAVİ 2
o maviydi bir zamanlar
ve sevdiğim, pagan bir imanla..
şimdilerde laciverd, yokum.!
yokum! Sürüldüm çünkü
Gidiyorsunuz/Yol görünmüş falınızda
Ben ayın hilâl faslında olacağım hep
Yanılıp, karanlıklarda arayabilirsiniz
Size bıraktım geniş yolları,
Renkli kaldırımları
Sessiz odalardan yayılırken lavantan
Içime serin sessizlikler düşürdün çiçeğim
Sevgimi yükleyip, koluna astığın çantan
Yükte hafif, pahada ağır. Bak tuttu dileğin..
Içerden kapanan kapı, açılıverir hüzne



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!