uzaktan bakarken şehre, sendin yakınımda gördüğüm
sendin, gece perdesini şehrin gözlerine birlikte indiren…
büyülü dokunuşlarla çözülürken sarmaşıklı düğüm
yine sen oldun, yokluğumu mavi hayalleriyle dindiren…
akşamı bu kadar mı severdik Tanrım, ilk miydi yoksa
Martılar başımın üstünde uçuşuyor
Gökyüzünde gri beyaz bulutlar
Gördükleri deniz, ayak ucumda
Balıklar orada
Yosunlar orada
Göremedikleri içimde, hissediyorlar...
Gelecek, daha nice yeni gelecek
Yorgun gönülsüz gidenlerin peşinden
Meteor gibi düşecek üstümüze yeni yıl
Yaprak yaprak kağıda dönüştüreceğim ormanları
Takvim yapacağım üçyüzaltmışbeşinden
Seni yazacağım yaprakların üstüne
Bir gece vakti doğmuşsundur
Ayın en tembel anı olmalıdır gün
Bir yıldız kaymıştır ansızın
Tutup ellerinden, bana getirmiştir seni
Kucaklarındakini sen diye sevmişlerdir
Oysa seni, ilk ben sevmişimdir..
(Şarkı Sözü)
Çökünce sessizlik gece karanlığına
Rakseden yıldızlarda seni andı gözlerim
Maziye dönmek isteyince bir anlığına
Sarıldım albüme seni buldu gözlerim
Dün yine eylem koydunuz
Ellerinizde kalın pankart sopaları
Kargacık burgacık yazılar, üstünde
Bağırdınız
Yürüdünüz
Direndiniz
Şuncağız bir dere
Belli değil, suyun nereden geldiği
Kar suyudur desem, gün bahar sonu
Bahardandır desem, kaç gündür yağmur yok
Gözyaşların kalıyor geriye
Görünürde, gözlerin yok..
Gece berrak, gece sessiz
Ayışığı, yıldızlar ve ben. yaşamı soluyan üçlü
Güllerim var, dikeni olduğun
Dikenlerim var, tomurcuklar kondurduğun
Ben gecenin karanlık ikliminde güçlü
Sen, olanca beyazlığında, gençliğinde yaşamın
Göğsüm balta girmiş eski orman
İçimde ürkek bir ceylan koşturur
Avuçlarımdaki saçlar, kumral saman
Uyuyamam, topukları kalbime vurur...
Ayın ondördü. Hâl ki, kuzuların sessizliği
Biriktin, çoktun, şimdi azsın...
Tenine çarpan ilk akşam serinliği, ısırgan otu
Yazın sessiz vedasıdır
Genç ayaklardaki terlik şıkırtılarının seyrelişi
Gündüz güneş ve hasta otlar çoğaltır sarışınlığı
Kalabalık, zavallı yalnızlığının kandırmacası



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!