Yaşamak özgürlükse eğer,
Hani nerede gençliğim
Mavi umutları söndürülmüş
Köle zincirleriyle sarılmış bedenim
İşkence hanelerinde ezildikçe ezilen
İşlenirken beynim.
sevgiyim dilinize
bulutum selinize
söyleyin elinize
Bu devran böyle gitmez
ocaklarda ateşin
Elbet bir gün duyarsan şairlerin şahısın
Ezberi dualarım Mevla’m şahit sanadır
Mutlu şair görmedim hangi hece ahısın
Ay doğsun gözlerine küllerine yana dur
Harcı çile kavrulmuş ozanların yası mı?
Karacağız umudu yeşerecek bağ bahçe
Güneşi göreceğiz günler yaklaştı yakın
Çınarların gölgesi halaylar çeyiz bohça
Ayın gerdanlığına gökkuşağından takın.
Nazar eyle naz eyle türkü unu saz eyle
Tutuştu ırmakların suyu
Bendimi kuşattı ateşli çember
Oynaştı ezgiler karışarak ormanlarına
Zerk etti iksiri özgürlüğüne
Lavların küllü maden
Kazıdım toprağını.
Düşlerim bir kadın ayaz gecede
Kamaşır sokaklar perçem ecede
Gönül buzlu alev şiir hecede
Her kadın yasında öldüğüm gündür
Ufuklar çekilir siner umutlar
Bayrağımız yıldız al
Toprağımız kandır bal
Kutsalımız ardan şal
Çal sazım sivası çal
Vatan can kurban siye
On dördüne doğmuş göğümde ay var
Lalim ne söylesin sevgim ezeli
Son mevsim bin çiçek açmış Nevbahar
Anadolu’m söyler mehter gazeli
Benden olsun diyeceğim güller soldu çoktan
Aşktan sözlerimi yok ettim
Harcadıkça her şeyden yoksun bol keseden
Bize düştü yine (ç)ağrısı
Cancağızım… Bekleme ilham perisi gelmeyecek
Zaman artık o zaman değil
Ben bir öğrenciyim sizler öğretmen
Hangi dersi alıp, nasıl seveyim
Yaramazlık etsem, sözdür affetmen
İşlenecek iplik, ham bez yayayım
Karanlığa ışık, açmış gülüyle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!