insan bazen başladığı noktada olmak ister, hani o en kötü kararı verdiği anın hemen öncesinde, oysa böyle bir şansı şu anda var. O anı kabullenip bir sonraki kararı alırken başladığı noktaya bakıp gülümseyeceği bir karar almak ve onu yaşamak.
ey sevgili
kocaman
mutlu bir çınar olmak istiyorum
yüreğinde
mutluluk gözyaşların ile sulayıp
büyütmelisin beni düşlerinde
Çırılçıplak idi doğum, en çokta bir çocuğa yaraşırdı...
Çırılçıplak idi ölüm, en çokta doğmuş olana yaraşırdı...
Iki çıplak hal arasında idi ömür, en çok kendini bilene yaraşırdı...
Kendini bilen için, Nisan yağmuru gibiydi sevmek, damla ile yıkardı her başlangıcın coşkusunu...
Uyanırdı ruh ve dokunurdu, üzerine sardığı mabede. Kendi içinde secde ederdi sevgiye tavaf edilmiş ömürleri...
Ask derdi yaşlı adam ve çıplak bir ölüme ağır ağır ilerlerdi, sırtında yaşanmamış sevdaları, avucunda sevgilinin tek saç teli ile...
Çırılçıplak idi doğum,
en çok da bir çocuğa yaraşırdı...
Çırılçıplak idi ölüm,
en çok da doğmuş olana yaraşırdı...
İki çıplak hal arasında idi ömür,
Kuşlar kanat çırpıyor dalgalar üzerinde
bir martı çığlığı çarpıyor kulaklarıma
karabatakların siyah renkli tüyleri
Göz bebeklerime doluyor
Kana kana alevleniyor göğüs kafesim
kim kimin aynasıdır bir olma anında?
derdimiz tasamız toprağa düşmek değil midir?
öyleyse neyi yansıtır kimlikler bize?
hakikat bahçesine girmek için düştüysen yola
sınavı geçmek için kimin eli değmeli eline?
Bazen
deliliğe vurup kendimi
tüm dünyayı sevdiğimi söyleyip
yollara düşesim geliyor
biliyorum ki
yine o bildik suskunluğunda aşk
yine o bildik yangınlara düşmekte yürek
bir damla yaşa hasret yanaklar
bir serin yele hasret yapraklar
suyun değdiği toprak halen susuz
sevdamın yol aldığı yollar halen ırak
Bugün yalnızlığın dibine vuruyor sözcükler. Hani öksüz olmasa ellerim şişe şişe rakıları devirirdi bu gece. Paramparça ederdi kadehleri avuçlarını kanatırcasına. Bir masal dinliyorum kaf dağının ardına düşüyorsun ağaçların dalları arasına saklanarak ve sarhoş oluyor gölgede kalan düşlerim.
ve sevgili...
Sarhoşluk, yalnızlığın masalıdır en çokta geceleri gelir insanın aklına, bu yüzden savruk dökülür geceye, ayyaş bir adam gibi çarpar duvarlarına bu kentin, kaldırımlarında çığlık çığlığa şarkılar söyler yalnızlığa dair.
Bugün yüreğimde devrim yaptım,
pencerendeki sardunyalardan kokular süründüm,
kızıl renkli çiçeği tenime çaldım,
bu gece yüreğimde devrim yaptım,
gözlerine sürgün olayım diye
sloganlar attım geceye.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!