Haydi düşe dalalım dedi çocuk ve hayata uyanmayı seçti adam.
Hangisi gerçek ki dedi çocuk, elindeki boşluğu gösterdi adam.
Artık oynasak ve mutluluk kahkahaları atsak dedi çocuk,
kahkaha atmak ayıp dedi ve sustu adam
Sen büyümeyi yanlış anlamışsın,
bu büyümek değil, yaşamamak dedi çocuk
ne olduğuna dair bir fikrim yok
sarkaç içimde sallanıyorsa şayet midemi bulandırıyor
dengeyi kurmamı kim istedi de sardı başıma bilmiyorum
tanrının kendi deviniminde beni kurban olarak seçen o muydu
yoksa yiğitlik yapıp sen dur ben biraz ders alayım diyen ben miydim
hiçbir fikrim yok
Saadet; yüreğinden eksilttiğin KİMLİK bilgilerinden arındıktan sonra başlar. BEN olmak için HİÇ olmayı öğrenmelisin. Ancak o zaman Mutlu olabilirsin, Huzurlu olabilirsin, Aşık olabilirsin, AŞK olabilirsin.
yüreği kırık pirinç gibiydi
aç karnına severdi her zaman
bütün sözcükleri yetişsin diye adresine
noktalama işaretleri koymazdı haykırışlarına
bilemedi yar
uzakta olsa bile sevgi kocamandı her zaman
ne zaman büyüyeceğim diye düşünürken dahada ufalıyorum yaşam karşısında, yarattığım evren içinde nokta olup yitiyorum. oysa ben varsam o var idi ben yoksam o yok idi.
şimdi nedir bu hiçlik halleri.
evren mi galip geldi, ben mi pes ettim yaşam yolculuğunda
HİÇ…. bir şey demedim ki kendime yine de hiç birşey olmamış gibi yapamıyorum. bir garip hiçlik hali var etrafımda. hiç bir şeyim yok..
aşk'tan dem vurup
aşksızlıktan
dert yanmaktayız.
şekilden beslenip
özden kopmaktayız,
gördüğümüzü sevip,
Kendimden eksiliyor
varlığına doluyorum
ve
ne sen varsın
ne de ben
Hayat,
dibe vurduğunda boğulduğun bir su damlası gibiydi.
Çırılçıplak ve deliksiz bir uykuda dalından kopan dut tanesi misali konardı sinekler yarınsızlığın orta yerine.
Kendi nefesinde susan rüzgarın yanağına dokunan yaprak gibi öksüz ve tek başınaydı terki diyar mutluluklar.
Zamanın ötesinden geliyorduk,
Kendimize çıplak idik hayata karşı giyinik.
İçimiz acırdı şivemiz elvermezdi tarife.
Hoyrat bir sevdaya düşerdi yüreğimiz,
Hırsızlık yapmışız gibi gizlerdik aşkla baktığımız sevdiğimizi...
Kokular aparırdık topraktan, üzerimize çalakalem sevinçler sürerdik.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!