gözlerinin sürgününde kanat çırpıyor kuşlar
ah uzaklık sen giderken ne güzellikler götürürsün benden
şu bakışlarının düştüğü yerde kaç yangın vardırkim bilir
yanarım yanarımda yetişemem gözlerinin gittiği derinliğe
Gözyaşınlarından boğulmayı öğreniyor bu şehir,
her parçasında damla damla yangını büyüterek.
Ve, bir damlanın yangın çıkartabileceğini öğreniyor bu kent.
İstanbul
Seni saklıyor kendi kalbinde.
Aklına beni doldurup düşürüyor varlığının peşine.
Gözyaşında idi tüm duaların sırrı ve bin gözyaşını bir duaya kurban edip hayatın özgürlüğüne katıveriyorum yüreğimi.
Gecenin koynunda saklanan güneşin ışıkları aşkına aydınlatıyor odamı lambalar ve ince bir söz eşlik ediyor yaren oluyor sessizliğime.
Selamı geliyor mevlamın başım gözüm üstüne, el veriyor her bir anıma aşk ile ve terki diyar eyliyor yüreğim bu gece bedenimi.
yüreğinin soluğu gözüne değiyorsa sal gitsin
kınsız bir gözyaşı saplanacaksa yanağına
bırak saplansın
gözyaşının değdiği yanağa
tuz basar terkedilmiş sevdalar
dudaklarının kıvrılmalarına sinmiş hasretin
Sevdiğini mutlu etmek için
gülü dalından kopartıyorsan,
bülbüle ihanet ediyorsundur.
Sevdiğini mutlu etmek için
güle kıyamayıp
Konuşmak istiyorum
dil susuyor,
söylemek istiyorum
can susuyor,
yazmak istiyorum
el susuyor,
Bu gece sıradan bir karanlık değil...
Bu gece, geçmişin yüzümüze ışık tuttuğu, geleceğin gölgemizden korktuğu bir an.
Kapıyı Ernesto “Che” Guevara açıyor. Sakallarında isyanın külü, gözlerinde yitik halkların yangını var.
“Buyrun” demiyor. Çünkü bu masa için çağrılmazsın, uyanırsın.
İçeri girince sağdaki pencerede Émile Zola var;
bakıyor ama görmüyor değil,
Acısını sancıma yükledi gece,
kanayan gece değil
yüreğimmiş
gözlerime
esir düştüğünden beri...
kabız bir gecenin doğurgan sessizliğine düşüyor kelimeler
kendimi terk edip gitmenin en olağan anlarındayım
gözlerim kapanıyor içe doğru başlıyor yolculuğum
kederlerinden sıyrılmış heceler batıyor gözlerime
gözlerim kan çanağı direniyor güne
yazmakla okumak arasında gidiveriyor




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!