Adını yazmak için kaç ağacın canını yaktım.
Kaç papatyanın canına kıyıp yaprağını kopardım.
Sana vermek için kaç mor salkımın dalını kırdım
Şimdi aklıma geldi de,hepsinden utandım..
..
Mor sümbüllü dağlar vardı kalmadı
Güzellikler fanidir dost aldanma
Methiyeler düzmüşlerdi olmadı
Yürü dostum sen boşuna sallanma
..
Ihlamur renkli büyük kentin en ücra köşlerinden birinde,ruhuda ücralıkalra yol alan bir düşüm ben..bogazımda düğüm düğüm acılar ve yutkunamamanın verdigi o amansız vede uyuz durum..mor düşlüklü odamda renksiz bir düşüm..ama ben kimin düşüyüm?
düşümün sahibimiyim?
sahibimin düşümüyüm?
..
Bana geceler bıraktın şimdi, uzun mu uzun
Sildin mor renkleri, koyumaviyi, pembeyi
Bana kalan gam, keder, çile dertle doluyum
Ansızın geliversen de silinse ah..bu sıkıntım.
..
Kızıllık yarıyor, gri bulutlar pembe renginde
Hazza eriyor akşamlar, başlarken mor geceye
Venüs daha doğmadan ay almış yerini
Parlıyor gümüş renginde, aşkına yaratılan evrende.
..
Gün döndü kızıla, mor gece doğuyor bahtına
Bu kalp senin için atıyor gel otur tahtına
Zümrüten saraylar arzularına amade
Bak gün geçiyor, her bir şey beyhude.
..
Matem bulutların çökerken,sessizliğin üstüne.
Mor menekşenin hayaliyle,dağlarda gezersin.
Ömrünü gömdüğün sürece,acılarının ülkesine.
Gölgelerin üstünden esen,rüzgarlarını özlersin.
Can bahçesinde her an,mor menekşeler ağlar.
Issız siperlerinin yalnızlığında,günlerce açarken.
..
Kar yağdı yüce dağların başına
Yollar bozuk, çamurdan geçilmiyor.
Bozuldu fani dünyanın düzeni
Kim haklı kim haksızdır seçilmiyor.
Sararıp soldu benim mor güllerim,
Hayal oldu bir bir hep hayallerim,
..
pazartesi; KIRMIZI,
salı; TURUNCU,
çarşamba; SARI,
perşembe; YEŞİL,
cuma; MAVİ,
cumartesi; LACİVERT,
pazar; MOR olsa
..
Çalıverir kalbinizi
Eski bir şarkı gibi titretir gönlünüzü
Rengi mavi göllerden gelir, insana huzur verir.
Yaprakların arasında birden gülümseyiverir.
Sen sarı… çok, sen mor… az,
Sen işve… sen eda…. sen naz,
Kokusu havaya yayılır
..
Ruhumu salıverdim, mor bulutlara,
Özgürlüğe kavuşunca, şad olacak.
Bedenimi salıverdim, kurtlar sofrasına,
Örselenmekten kurtulunca, şanım artacak...
..
çökmüş çatısı
o eski ahşap köşkün
ağlar bir mor gül
..
göğü delip yıldızlara yükselen dağların tepelerinde
salkım bulutların gizli koyunlarına saklanmış
hep mavi bir karanlığı yalayan umutlarım var…
aşağıda ise çılgın dalgalarla dans eden
gümüş pırıltılarda yalnızlığım…!
sessiz sedasız ay ışığında açılmış gecelerde
..
Mor Kırmızı! ! ..
Şimdi mor kırmızı bir akşam
Mor kırmızı bir ufuk
Ve mor kırmızı bir kumsal
Limanda büyük feneri aşan
Öfkesi derin dalgalar...
..
Mor pembe gelirmiş her sene bahâr.
Hayâl mi edersin âhû bakışı!
Ey gönül neyine senin nevbahâr!
Küstürme sevgilin, hazânla kışı.
..
1/:
Mavi kartal amca,
Mor kayalıklara tüne...
Ama bazen de kon,
Karşıdaki mavi pencerenin önüne,
Yani benim camıma...
***
..
Mor çiçekleriyle geldi
Yamacın kuru tarlasına bahar
Haset bakışlarıyla köşede
Onu baştanbaşa süzüyor har.
..
Güzel kızıl elmalarım vardı benim
Neredeler acep şimdi emin değilim
Mor sümbüllü bağımda ötmez bülbülüm
Kalbimdeki yaralı acılarımla sızlarım
..


