Başarının, baş ağrısı olduğu yıllardı
Garson olmak için neredeyse
Kuş olup uçacaktım
Mesleğinizden aldığım hayat dersini
Şayet almasaydım garsonlar
Hiç okumayacaktım…
Hani ayrıldık ya
Sen bir yana ben bir yana
Kâh yıkıla kâh yana
İşte o günden beri
İki yavru nasıl bakar
Bir ana ceylana
Ne ince belli olanı
Ne çiftetelli oynayanı
Makbuldür bence yârin
Kadın dediğin
Tatlı ve ağır olmalı
Uysal ve masum
Kalkın artık koca Şark’ın uykulu çocukları, kalkın!
Asya’nın, Afrika’nın... Mısır’ın, İran’ın, Irak’ın...
Dünya çoktan uyandı, neredeyse üç asır oldu
İnsanlığın kıyam borusu çalalı... Sizse bin yıl oldu,
Derin uykulara dalalı... Uyanın...
Yalnız kadınlara, kızlara dokunmayın...
Yollar vardır kalpten kalbe
Uçup gidersiniz
Yollar dardır kalıptan kalıba
Yürüyemezsiniz
Bundan belki
Zeytin Dağı’nın doruğundan
Bir dal uzat dünyaya
Topla kendini, kalk ayağa!
Ne olur ağlama!
Ve ağlatma beni Kudüs
Susmam bak sonra
Hayat zorluyor
Bazen yoruluyorum
Başka işin mi yok oğlum
Boş ver, sat anasını
Çek git diyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!