El ele dolaşırdık sokaklarda
Bazen ağlar,bazen gülerdik kahkahalarla
Son olarak elimi bıraktığın durakta
Ben o gün,bu aşka nokta koydum.
Uçuşurdu saçların rüzgarda
Rızanın yerini bilirmisin
Sahilde küçük bir meyhane
O meyhanenin her masasın da
Senin ve benim
Hikayem gizli
Artık yaş kemale eriyor dostlar
Dikkat etmek gerekiyor hayata
Zor geliyor uykusuz geceler
Bırakmak gerekiçkiyi,sigarayı zamanında
İsmimi silin defterinizden
Bir güneşin sıcaklığıdır
İçime yayılan
Sen gelince sevgilim inan
Bir tatlı meltemdir yüzümde dolaşan
Uçuşan saçların sevgilim inan
Düşerken ömür defterinden bir yaprak daha
Uyu sen yavrum o masum yüzünle
Çaresiz nasırlı eller uzanırken ALLAH'a
Uyu sen yavrum o masum yüzünle
Ölen çocuk çok varmış dünyada
Bakıp da boynumdaki kire kaçma öteye
Sen güneş altında gün boyu çalışmayı bilirmisin
Katık edip soğanı da ekmeğe
Yıl boyu böyle de gülebilirmisin
Yağmur yoksa açtır insanlar bu yerlerde
Sessizce çekip gideceğim
Hiç birşey demeden
Ne bir elveda
Ne bir el sallama
Nasıl girdiysem hayatına
Öyle usulca terkedeceğim
Sonbaharda esen rüzgarlara inat
Açan ikinci gülsün evimizde
Gelişinle kapladı şehri beyaz bereket
Çarpan ikinci yüreksin göğsümüzde
Bir film şeridini sanki geri sardık
Yıllardır sürüp giden aynı terane
Ağızlarda değişmeyen geveleme
Dünya gider bir yöne, onlar tersine
Bizimkiler lafta solcu,
İpler başkasının elinde orta oyuncu
Tütüyor acı gerçek
Bacalar yalan söylüyor
Kurudu dalında çiçek
Yapraklar yalan söylüyor
Dizilmiş sıra sıra yüzler
Devirdin koca yılları
Yazayım köyden sırları
Köye mal satan tüccarı
Biz muhtar yaptık duydun mu?
Yapınca tüccarı muhtar
Bulur ise herşeyi satar
Elde ne tarla ne bağ var
Ortada kaldık duydun mu?
Ne güzel özetlemişsiniz. Kaleminiz kırılmasın..
Yüzünü asma habire
Hazır ol daha betere
Dün söz dinleyen kefere
Başa taç oldu duydun mu?
Harikasınız sn. Özbek..Şiir yazmamış, adeta Türkiye' min nabzını dinlemişsiniz. Kutlarım tam puanımla ve sevgiyle...