Toprağımın kokusu rüyalarımda cennetim,
Koyu, gri şehirler sizin olsun,
Yemyeşil kırlarda rengarenk çiçekler benim.
Bir derenin sularıyla aklansın bedenim,
Yemyeşil kavak ağaçları,
Çiçeklerimin kokusu
Takvimlerden ömrüme süzülen ilkbahar olsa da,
Sonbahar yaprakları üzerinde yatıyor kırılan kalbim,
Dallarım kurumuş, elim kolum kırık ve havam kapalı
Görmüyorsun ve bilmiyorsun ama bu bahar iyi değilim sevgilim…
Yemyeşil yonca tarlaları yok bu bahar ruhumda,
Aradım insanlığı dört bir yanda,
Nice insan gördüm sözlü beyanda,
Herkesin insanlığı aşikar ayanda,
Bulamadım kendime bir dost dünyada.
Kimi kusur arar görmez gözleri,
Bir gece vakti ulaştı kötü haberi,
Gece mesaindeydi ölüm meleği,
Tebliğ etti ilahi ihbarnameyi,
Aldı götürdü tebliğin malikini.
Kötü haber tez ulaştı bizlere,
Söyle sevgilim,
Gitmek mi gerek sence, kalmak mı?
Yanmak mı gerek yoksa yanmamak mı?
Söyle.
Umurunda değil mi yoksa?
Unutmuşum,
Ömür demişler;
Doğum ile ölüm arasındaki kısa seyahate,
Bir varmış, bir yokmuş
Masal misali bir rivayete,
İşte doğdum,
İşte ölüyorum,
Bir örümcek,
Kırmızı ve siyah çizgili,
Uzun bacakları var.
Ve kocaman dişleri.
Düşünmeyi unutturan bir örümcek,
Geziyor unutmaya meyilli zihinlerde,
Toprak gibi şimdi gözlerin; soğuk ve ıslak,
Kâbuslarında terk ettiklerin.
Birkaç damla gözyaşında affedilme umudu,
Kazandım mı sandın zamana aldanarak,
Şimdinin karşı konulamaz cazibesi,
Mayhoş kokusu ıhlamur ağaçlarının,
Kırmızı gelincikler,
Ve portakal ağaçları,
Yarım kalmış aşk hikayesi bir de.
Sessiz kaldı tüm gecelerim,
Sensiz kaldı tüm günlerim,
Bir tohum,
Düştü yüreğimin çorak toprağına.
Umut oldu yatağı,
Sevginle sulandı.
Filiz verdi hayalinle,
Ulaşmak istedi gökyüzüne.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!