Korkma, sarsılmaz asla temeli Cumhuriyetin,
Yüz yıldır kök saldı içinde ebediyetin,
Asırlardır sancaktarıdır hürriyetin,
İman dolu göğsündedir Aziz Milletin.
O Millet ki küllerinden yeniden doğdu,
Sarsıldı yer,
Yıkıldı üzerindekiler,
Yok oldu aileler.
Yoksulluğumuzdan,
Kimsesizliğimizden keder,
Toprak evlerimizden,
Gökyüzünde bir hüzün,
Sağanak halinde düşüyor yeryüzüne
Ve sonbaharda ölmek zor,
Sonbaharda ayrılmak tüm tanıdıklardan,
Artık alıştığın kentten,
Umursamadığın sokaklardan,
Aralıktan bakıyordu kış,
Kar atıştırıyordu yüksek yerlerine kentin,
Üşüyorduk,
Tüm sokakları adımlıyorduk,
Gençtik,
Üç kişiydik,
Sana ihtiyacım var,
Demiştin ve yağmurlu bir gündü,
Bir bahar günüydü.
Yorgun ve yaralı görünüyordun,
Bense sana aldanacak kadar aptal
Ve aşıktım.
Anlatmak istediklerimi anlatamamak,
Lanetlenmiş gibi kalakalmak,
Çaresizlikler içinde en yamanı,
Yanlışlara tutunmak ve yanlış anlaşılmak.
Temmuz ayı ve hava oldukça sıcak,
Uçtum gökyüzüne, uçtum
Yapayalnız bir çocuktum.
Kanatlarım da yoktu,
Kanatlara ihtiyacım da.
Belki hastaydım,
Terlemeye çalışıyordum yün yorganın altında,
Seni yazdım en karanlığına hayatın,
En kuytu köşelerine kalbin
Ve tarifi imkansız acılarının üzerine.
Yalnızca seni.
Belki aydınlatırsın sandım karanlığı,
Belki kuytuluklardan çıkarırsın ruhumu
Sen yokken,
Dünyanın sefili
Ahret yoksuluyum,
Sen yokken…
Sen geldiğinde,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!