Eyup ile sabıra bel bağlarım,
Musa ile tura doğru giderim,
Yakup gibi, Yusuf deyu ağlarım,
İbrahimle nara doğru giderim.
Ömür kısa geçirmem onu hazla,
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı olsa da,
Ağız tadı kahveyle, ya da bal ile olmaz.
Ey! Hakk’ı sevdiğini iddia eden cüda,
Sevgi hâl ile olur, öyle *kâl ile olmaz.
Bakamazsan kalp gözünden
Alamazsın ta özünden
Çıkma artık Hakk sözünden
Beni nara atma gönlüm
Bilmez misin bu yol ince
Mevsime aldanıp; sen, bahar sanma,
Zemheri gizlidir, bahar içinde.
İbrahim olana; od’u, nar sanma,
Gülizar gizlidir, o nar içinde.
Yıllar ne çabuk geçti, eskidi hatıralar,
Şimdi kollarım kırık, avuçlarım boş şimdi,
Yalnızım, kimsesizim, neredesin güzel yar,
Bilincimin seyri yok, gönlüm hep sarhoş şimdi.
Seneler gelir geçer, sensiz döner mevsimler,
Aşk kemendin boynuma takan sen, takılan ben,
Bir gurbetten gurbete atan sen, atılan ben.
Ben yurtsuzum mülk senin, ben zayıfım güç senin,
Bir köleyim pazarda satan sen, satılan ben.
Sorma âbı hangi cenâbtır
Yanmışlara her cenab âbdır.
Sen dünyada hırstan fariğ ol,
Hırs zillete açılan bâbdır.
Ey! Rıdvan Baba medet, vuslat kısmet olmazsa,
Zulmetlere düşeriz sizden medet olmazsa.
Ahlak-ı Muhammediniz, nâs'ı irşad ederken,
Bu serkeş kulun kalbi, ah pür lezzet olmazsa.
Beni böyle râm eden, hangi karmaşık histi,
Neydi beni delice gözlerine bağlayan,
Neydi garip gönlümü pare pare dağlayan,
Beni böyle râm eden, hangi karmaşık histi.
Bir dağ rüzgarı kadar hoyrat geçtin kalnimden,
Ey! Faniye ağlayan, yüce Hakk’a gönül ver,
Nefsani aşkı bırak, gerçek aşka gönül ver.
Kurtul fani aşkların öldüren zulmetinden,
Hakk’tan sana gelecek feyz-i paka gönül ver.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!