Sen gittin, ardından bakmak kaldı bana,
Hicran selleriyle akmak kaldı bana.
Bir kor ateş gibi yakan hasretinle,
Gönlümü dağlayıp yakmak kaldı bana.
Mevla’yı ararsan, vaz geç dünyadan,
Bu dünya hırsıyla Mevla bulunmaz.
Uzak tut gönlünden, bu hırsı, kini,
Bu hırsla, bu kinle, derviş olunmaz.
O yar bana ağyar olmuş, vuslat artık zan olmaz mı,
Hüzün gönlüme yar olmuş, göz yaşlarım kan olmaz mı.
Bu ne gece, bu ne firak, şu gönlümün işine bak,
Sökmez mi şu kanlı şafak, bu gece hiç tan olmaz mı.
İkindi yağmuru başlar birazdan,
Ve güneş gurubda kızıl renk alır,
Rüzgar hep hoyrattır, dem vurmaz yazdan,
Bana kala kala sonbahar kalır,
İkindi yağmuru başlar birazdan.
Hicran potasında eriyen yıllar,
Kor gibi kalbine akmaz mı ey dost!
Apansız kaçan yaz ve bu son bahar,
Burkmaz mı içini yakmaz mı ey dost!
Geçmişte kalan o güzel günlere,
Ey! Gönül bir gül için, sen hara minnet etme,
Kıştan kurtulmak için, bahara minnet etme,
Eğer gerçek aşıksan, yardan gayrına bakma,
Yardan gafil olup da, ağyara minnet etme.
Rızkı veren Allah’tır, sen dert etme yarını,
Yüreğine hapsedersin sevdiğini,
yürek bazen zindan olur, sen ise gardiyan olmuşsundur,
aşk mahkumdur,
hayaller denizdeki dalgalardır artık,
kıyıya vuran med cezirlerdir usul usul,
ve hüzün denizdeki kum sayısıncadır ruhunda,
Ya Rasülullah istedim sana yazayım bir nat,
Seni ki yaradan övmüş, ne söylesin bu bedbaht,
Cesaretimi affet ki bu günahkar halimle,
Sana hitap ediyorum ey keremi bol serhat,
Turnalar yol bulun yara,Şahım Aliye gidelim,
Zulüm düştü bu diyara,Şahım Aliye gidelim.
Yüreğim döndü şaşkına,Zulüm eyleme düşküne,
On iki imam aşkına,Şahım Aliye gidelim.
Çıkmazlarla dolu yolum,
Çaresizlik sağım solum,
Sen Mevlasın, bense kulum,
Kula Mevladan başka kim merhamet eder
Ya Rab sen beni dileki, ben seni dileyebileyim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!