Ey Allah’ım sen ol gönlümün yarı,
Beni senden başka yara düşürme.
Denk eyle gözümde yok ile varı,
Dünya derdi ile dara düşürme.
Ey gönül gördüğün cefaya sabret,
Karşılık verme ha! kaller içinde,
Sen, cefa edeni hoş görüp af et,
Muhammedi haldir bu, haller içinde.
Sen seni dövene karşı elsiz ol,
Pervanedir aşk od’una, daim yanan pervanedir,
Yarla virane saraydır, yarsız saray viranedir.
Yardan gelen cefa ile usananlar geri dursun,
Derviş derde aşık olur, ağyar olan usanedir.
Bir ismin Gaffar, bir ismin de Kahhar'mış
Kahhar isminle denizler çarkalanmış,
Dağlar bir pamuk yığını gibi atmış
Kahhar isminle nice kavimler yerin dibine batmış
Ancak duydum ki mücrimlere affın da varmış
Mücrimim kapına geldim Ya Rabbi
O yarin aşıkları hiç inkisâr eylemez,
Şükreder her heline yari isar eylemez.
Varlık ve yokluk aynı aşık olanlar için,
Bu dünya pazarında aşık zarâr eylemez.
Ey! Gönül hakiki aşıksan eğer,
Dikene kızıp da gülü incitme,
Eğer bilmez isen, nota kaç değer,
Mızrabı vurup da teli incitme.
Kimseden incinme, bilirsen hiçi,
Bende bir aşk ateşi var, yele döktüm yel de yandı,
Sana olan aşkımı yar, sele döktüm sel de yandı.
Bu aşkımı yoktu bilen, ben yanardım sümbül ilen,
Sonra garip bülbül ilen, güle döktüm gül de yandı
Dert etme kendine, beni hiç yoktan,
Etmedim say sana, tek kelam dahi,
Madem ki unuttun sen beni çoktan,
Vermedim say sana, bir selam dahi.
Neydi o yıllarda, o saran bizi,
Yıl İki bin on iki, yirmi yedisi martın,
Hakk'a vardın o gece, bizi hicrana attın,
Böyle öksüz, başı boş, yapayalnız bıraktın,
Çekip gittin dünyadan, bizi hasretle yaktın.
O gün hastaneye son çıkışınmış haneden
Yanan yanmış aşkına, pervaneler misali,
Düşer mi gönlüme de, bir paresi aşkının,
Duydum ki ne teselli, ne de bir vuslat hali,
Yanmakmış aşıklara tek çaresi aşkının.
Zemheri oldu gönlüm, hiç baharım kalmadı,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!