Sanma ey sâkî aşkı bir oyun
Aşk zülfikâra vermektir boyun
Emmare nefsi edip berteraf
Hakkın emrine olmaktır koyun
Şu aşıkların bir haline bak
Sen bağbân olmadan, bostân istersin
Daha gül görmedin, güldân istersin
Merdâne olsuysan gel bu meydâna
Merdâne olmadan, meydan istersin
Ruhi revanım devri devranım
Bezmi ezelden sana hayranim
Gülbeng çekilsin demler sürülsün
Aşka kurulsun yüce divanım
Ruhi revanım canda cananım
Ruhumla sevdim ben seni ey yar, Şems gibi,Mevlana gibi, Niyazi Mısri gibi sevdim.
Ben seni ruhumla, Allah için sevdim, ben seni çok ama çok sevdim …
Sen yoktun, Yokluğunda aradım; yokluğunda buldum seni,
Sen sustun, Ben susmanda işittim; ben susmanda duydum seni,
Sözlerin yoktu, aşkı gözlerin anlattı bana,
Rüyadır seni sevmek , bende bir aşk türküsü
Kar yağsa da dağlara, bozulmadı örtüsü
Solhanın dağlarından aşka çalan gökyüzü
Penceremden süzülür, vururken ay ışığı
Dolanır yüreğime bu aşkın sarmaşığı
Divan-ı Mısride sırların izi
Her okuyuşta var bir başka gizi
Oku, her dem başka cevher bulursun
Seyyid Nesimi
GÜLDÜR GÜL
Ben bugün pirime vardım
Pirin cemali güldür gül
Oturmuş tahtı mekana
Bir derviş edebiyle
Bir meczup edasıyla
SEVDİM BEN SENİ
VAV gibi boynumu bükerek
ELİF gibi önünde kıyam ederek
Dal gibi eğilerek
Gitme, ne olur ey aşk!
Küflenmiş anıları, ahüzar edip gitme,
Bırakma bu gönlümü bir hazan rüzgarına,
Bu eşsiz gülistanı, külli har edip gitme,
Sensiz tren uğramaz bu semtin güz garına,
Gönlümün iklimini, sonbahar edip gitme,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!