Yağmaya hazır beklerdi başında bir bulut,
Umutsuz yaşayamazdı ekmeğiydi umut.
Günün haberlerini radıyodan dinlerdi,
Yorgun olduğunda sabaha kadar inlerdi.
Derdi ki: “Dolanı da deli gönül dolanı,
Ben barış adamıyım
Önce kendimle barıştım.
Pistin başında bir rakip gördüm.
Gittim onunla yarışmaya
Yine kendimle yarıştım.
Dağlar,taşlar,kuşlar;
Caddeler,sokaklar,meydanlar...
Her yer beyaz.
Ellerime kar yağdı,
Ellerim beyaz.
Kim demiş kara kış diye?
Bazen yüzümü güneşe dönerim,
Gözümü aydınlığa açarım.
Bazen ben de üzülür,ben de sevinirim.
Bazen ben de öfkelenirim;
Ey bilimsiz bilim insanı olan
Bazı tıpçı prof.lar!
Her gün televizyonlara çıkıp
Alanınızda hiçbir şey üretmeyip
Başka ülkelerin tıpçılarını övüp
Hasret kaldık bahara yaza,
Zam gelse bile doğal gaza.
Aya güneşe ve yıldıza,
Bakarak ısınmak bedava.
Sakın bana güldüğün gibi kimseye gülme!
Sana benim gözümle bakan olur,
Kafasını sana takan olur,
Yüreğimi yakan olur.
Sana en güzel aşk şiirini ben yazarım,
Biz ödedik öteler için bedel,
Ne çıkar karşımıza çıksa ecel,
Bu dünyadan beklentisi olmayan,
Fani kullar için ölüm ne güzel !
Dünyaya aldananın hali harap,
Beni hayat yormadı
Kötü insanlar da yormadı;
Beni,sevdiklerim
Ve beni sevdiklerini sandığım
İnsanlar yordu;




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!