Seni sevdiğimi herkes biliyor
Yüzüne baksam yüzüm gülüyor
Gözüne baksam gözüm gülüyor
Seni sevdiğimi sen de biliyorsun
Ben de biliyorum,
Yanında olunca senin, yalnızlığım ölüyor.
Senin yüzünde doğar, yüzünde batar güneş
Ben ise bulutları gözlerimde taşırım.
Aralayarak bulutların sis perdesini
Gülümsersin, bulutların arasından sıcacık!
Gülümseyince sen filizlenir yemyeşil umutlar…
Dağılıverir yüzümün kıvrımlarına asılı bulutlar.
Gözüm gölgesinde
Kulağım ayak sesinde.
Daima kapıya nazırım.
İster ay sonunda,ister ay başında
Ne zaman gelirse gelsin Azrail,
Ben hazırım.
Deli gönlüm benziyor dizginsiz bir ata
Koşuyor,koşuyor aşk peşinde dörtnala
Ne söz dinliyor,ne de bakıyor nasihata
Dilerim sürçmez ayağı, menzile beş kala!
Gemi azıya alan bu deli,bu azgın at,
Bir haksızlık olduğunda
Cezbeye tutulmuş derviş gibi titrerim
Hoşgörüm yoktur asla bunda
Tutamam kendimi,aslan gibi kükrerim
Hak deyince akan sular durur
Hayat,uzunca bir cümle;
Giriş,gelişme,sonuç bölümünden oluşan
Kısacık bir hikâye…
Her hikâyenin bir başkahramanı vardır:
Bazı kahramanlar giriş bölümünde veda eder hikâyeye
Görmeden gökyüzünün yedi rengini.
Sen farklısın
Sen kimseye benzemezsin
Sen çok özelsin
Yüreğim gibi sıcak,
Yaşadığım şehir kadar güzelsin!
Evde yalnız kalmak ne güzel!
Seviyorum yalnızlığı.
Kendimle konuşuyorum.
Umurumda değil,
İsteyen velî desin,
İsteyen deli…
Her yağmurdan sonra
Gözlerinin içinde oluşan gökkuşağını,
Her baharda
Gözlerinde biten kır çiçeklerini,
Bulutlar dağılınca
Gözünde parlayan ayı,güneşi,yıldızları,
Yol belli,gidilecek yön belli
Ulaşılacak menzil belli…
Uçuyoruz menzile an be an
Sen neyin peşindesin ey insan?
Gitti işte, bu kaçıncı Süleyman!
Herkes o yöne gidecek,olsa bile




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!