Şu yalan dünyaya ben geldim geleli,
Süpüremedim bahçemdeki gazeli.
Bahçemdeki gazel bir kenarda dursun,
Oldum olası severim ben güzeli.
Rabbim, seherlerde uykumu
En tatlı yerinden böleyim
Secde secde mi’raca yükseleyim
El açıp dua dua yalvarayım
Lütfedip duamı kabul eyle
Rakı şişesinde balıktır
Paçası sidik,üstü başı kusmuk
Şişeyle sınırlıdır dünyası;
Fakat kendini deryada sanır.
Gelişin nurunla aydınlatmıştı dünyayı,
Gidişin hüzne boğdu bizi ramazan ayı.
Gelişinle aydınlanmıştı kara yüzümüz,
Gidişinle yaşlarla doldu iki gözümüz.
Dün karşılamıştık sevinçle merhabalarla,
Üç ayların sonuncusu,
On bir ayın sultanı;
Hicrî ayların dokuzuncusu,
Sultanların sultanı,
Ramazan ayı hoş geldin!
Seni sevmekte görmezken hiçbir beis
Nasıl büyüttün yüreğimde nefreti be reis
Yüreğim ölesiye severken seni,
Nasıl da ittin kenara bir mülteci gibi beni?
Sen kanarsan reis,hiçbir şey yok,
Başkası kanarsa yağar sırtına binlerce ok…
Resmin
En muhteşem resimdir
Şimdiye kadar çizdiği kalemin.
Astım resmini en özel yerine
Kalbimin…
Sonra ayarladım göz hizasına
Aman aman aman
Ne de hızlı koşuyorsun
Ey zaman!
Trafikte bir söz vardır:
“Sür’at felakettir,
Acele giden ecele gider.”
Duruyor mu merdivende hâlâ ayak izlerin?
Unuttum, kahverengi miydi neydi gözlerin?
Gelsem bahçendeki ağaçlar tanır mı beni?
Gözlerim hatırlayabilir mi ki gölgeni?
Senden bir haber uğruna yollara vurdum ben,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!