Kırık kalem
Ben bu hikâyeyi eksik yazmazdım da,
kağıdım büküktü, kalemim kırıktı…
Ve hayat, tam da o günlerde
en çok yazmam gereken yerde
Kırmızı Burnumun Ardındaki Adam”
Bu gece yine güldürdüm herkesi,
Kahkahalar göğe çarptı, ben yere…
Yanaklarımda boya, içimde bir yara,
Perdenin arkasında bana kimse bakmadı bile.
Koca Yürekli Babam
Canı can olanın yolu dertli, dumanlıdır;
yorgun gözler ardında bir kara tren gibidir.
Maviye Boya
Nasıl anlatsam sana kendi yüreğimi?
Hangi şehrin enkazlarında çıkarırsam duygularımı?
“Gelmeyecek Bir Kadının Ardından”
Gözlerim seni arıyor gecenin karanlığında,
Ne giden geri dönmeyi düşündü,
Ne de bekleyen yoruldum diyebildi.
Sadece zaman aktı,
Sadece içimizden eksildi bir şeyler...
Ölü Bir Adamın Gözleri Sana Umut Olamaz
Belki bir hikâyenin başlangıcıydı tüm yaşadıklarım,
Uzun yolların yorgunluğu var, sebepsiz acılarının tarifi olmayan bir sızı,
Göğüs kafesimin tam üstünde, zamansız bir ayrılıkta.
Allah biliyor ya o geceyi...
Sabaha kadar kaç kere sustum, sustuğumu bile duyamadan.
Kaç defa gözlerimi kapattım da, içimde kıyametler koptu...
Ruhum kaç defa bedenimi terk etti,
Rüya
Öyle nedensizce üşüyorum…
Duygusunu yaşayamadan kaybolduğum bir sevgide
Sana Dokunamadan Yaşamak
Ben seni sevdim...
Bir suskunluğun ortasında,
Konuşmayı unutmuş şehirler gibi...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!