“Sessiz Adımların Gölgesinde”
Deli bir fırtınanın ortasında kaybolmuştu adam.
Ne gidecek bir yönü vardı artık,
Ne de dönecek bir yolu…
Sana kızamadım.
Çünkü içimde kırılan ne varsa,
Yine senin ellerinle düzelir sandım.
Beni en çok yaralayan yerden umut ettim iyileşmeyi…
Ama sen tam da oraya dokunmadan gittin.
Aniden bir damla yaşım göz bebeğime geldi,
Ama düşmek istemiyor nedense kirpiklerime tutunmuş sımsıkı,
Sanki ebediyete hazırlanmış bir asrın şiirini dökecek gibi inceden inceye ve zamansız dusuncelerin esiri olmuş o mercan gözde,
Oysa bilmiyorsun içimdeki sesi,
Bana bir yer seç dediler,
Ez te hez dikim... (Seni Seviyorum...)
Nice okunmamış sözlerim vardı sana,
sana tövbelenmiş,
sana coğrafya olmuş…
Tütün kokan ellerimle
Farklı Olmaktan Korkma; Sıradan Olmaktan Kork
Farklı olmaktan korkmadı,
çünkü sıradanlıkta boğulan yüzleri
her sabah aynalarda görmüştü.
Gecenin Bile Anlamadığı Sessizlik
Konuşmuyorsun…
Ama her sessizliğinle bağırıyorsun aslında.
Bir çığlık gibi yayılıyor içindeki kırıklar
Gecenin kalbine sakladin beni
"Geceye sığındım; çünkü gündüzde herkesin sesi vardı ama kimsenin yüreği yoktu. Karanlıkta öğrendim ki en derin yalnızlık, bir kalabalığın ortasında susan kalptir. Sessizlik dediğin, sustuğunu sananların değil; içinde her gece bin kere ölenlerin feryadıdır. Ve anladım… Bazı ayrılıklar kelimeye bile ihtiyaç duymaz; sadece bir göz kırpışında, bir nefesin sızısında, bir kalbin titreyen son çırpınışında saklıdır. Kimse görmez, ama insan tam da o anda dağılır, kimseye belli etmeden…"
Mehmet bildir
07.07.2024
Gecenin Sessizliğinde Boğulan Kadın
Bugün bir kadını dinledim…
Sesi titriyordu,
gözlerinden dökülen yaşlar
Gel Desem Gelir Misin?
Kadın...
Şimdi ben bu satırları,
senden ayrıldıktan iki bin yüz doksan gün sonra
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!