Ney'le konuştum dedim bana derdini söyle
Kim ağlatır seni bu feryat nedir böyle
Dedi sevgiliden ayrıldım üzgünüm
Gayrı geçmez alemde figansız günüm
Şimdi hüznü paylaşırım acıklı nefeslerle
duymadın yıllarca feryada-ı âhım
yıkıldı gitti bak gönül dergahım
zamansız soldu bağımda gülüm
-seherde inleyen bahtsız bülbülüm
bağrımı deldi de derdin-kederin
belde derin bir uykunun kollarına düştü
birer birer söndü ışıklar
rıhtımda yalnızlığın derin hüznü
ritimsiz vuruyor sahile kurşuni sular
hoşça kal
kalbimdeki mübrem
içimde bir nehir gibi
kabaran Haziran
ve Temmuzun hasreti
sabret biraz
sil gözlerindeki nemi duanı bir kuşkanadına yaz
"eski bir aşk domur domur umuttur hayatağacında"
zaman gelir
solan bir çiçeği düşün kurumuş bir dalı
yeniden filizlenir
gün gelip
yıldız dengi çözüldüğünde
kütüğümde tozlanır adım
yaklaşıyor vakit yaklaşıyor an
yaklaşan adım adım
yaz günü yağmur yağıyordu inceden
di'li geçmiş zamanların şarkısını söylüyordu
gözlerinde tanımadığım ifadeler
bir yalnızlık çöküyor etrafa
akşamın gölgeye benzeyen karanlığıyla beraber
öylece susuyordun
bir bahar sabahı sisli Marmara
benziyoruz seninle firâri martılara
vardık Yenikapı'ya yüzümüz mahmur
yanaştı iskeleye bir beyaz vapur
gözlerin esrarlı elinde valiz
Geçti öğlen, vakit dümdüz ikindi,
Dağlar gölgelendi, yollara akşam indi.
Şu fani dünyada, acep kaldı kaç günüm?
Yâ Râb!.. günahlarım için üzgünüm.
gelirsen
geç değil
ibibikler uyanmadan
tan ağarmadan
seherden evvel
bir kuş gibi yorgun




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!