Hayatın: son demlerine kavuştum
Hep şeytanların, tuzağına düştüm
Nefs ateşinde, diri diri yandım
Günahımla geldim; bahtına düştüm
Sana yalvarmak, ağlamak yetmiyor
Be hey! Kocaman yalan
Ömrümü ettin talan
Hayata gafil dalan
Bu dünya koca yalan
Yalanı etme talan
Kazandıklarına asla sevinme;
Kaybettiklerine aman özümle…
Rabbine güven, kulluğa erinme;
Gaflet ateşiyle, sakın çözülme…
Mal, mülk, güç kuvvet inan hepsi yalan!
Neden bu hale samimi kalmadık?
Suiistimal, ihtiras, vurgunculuk,
Rüşvet, hatır ve nemelazımcılık,
Sözü, özüne zıt, insan olduk…
Vatan aşkından, millet sevgisinden,
Güvenme! Sanma ki; dünya dostundur
Dosta dost şiarı, yalnız senindir
Dost görünen yüzler… Hepsi çirkindir
Tükür çirkin yüze! Tükür, hakkındır! ..
Sorun, şu insan hakkı diyenlere
Ruhumda: baskın var, hayâsız taziklerden
Izdırap bir hediye, görünmez gölgelerden
Hayat: çile harmanı, sihirli perdelerden
Yeter artık! korktuğum, bu karanlık diplerden
Gölgelerin kasveti: ruhumu etti harap
Doğuşunu bekliyorum: düşüne düşüne;
Doğan Ay ve Güneşin parlak ışığı gibi…
Çözemiyorum: Her şey karma karışık! Niye?
Yeniden mi doğmalı; bütün doğanlar gibi? ...
Yeni baştan başlasam, her şeyi öğrenmeye;
Yola gitmek için; yolda otobüs beklerken
Yolumuz, tembelhaneye vardı, sabah erken
Sürgünün kahvesinde, Ahraza komşu düştük
Elimizi tercüman edip biraz konuştuk
Zalime, zalim diyebilmek için
Mazlumu da, iyi tanımak için
Yanlış ölçülere düşmemek için
Şu sözlere, hasetsen kulak açın
ZALİM: İnsana meydan okumayı
Zaman için, gece yoktur, gündüz yoktur
Onun için, makam yoktur, ölçü yoktur
Ona durmak yakışmaz, yorulmak yoktur
Hiç göreni yutar gider, doyum yoktur
Hiçe sayma zamanı! Sen olmadan hiç
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!