Kemter Abdal Şiirleri - Şair Kemter Abdal

Kemter Abdal

Halep'in yarısı
bir PowerPoint sunumundaki
"before/after"slaytı gibi
silinmişti bile...

Bağdat Kütüphanesi'ndeki

Devamını Oku
Kemter Abdal

Bu yarık dünyadan önce vardı
Zamanın dişlerinin aşınmadığı
Kayaların alfabesiyle yazılmış
Bir tablet gibi durur şimdi

Girişte gördüğün ilk kaya Tanrıların unuttuğu

Devamını Oku
Kemter Abdal

Bir zil sesi düştü gönül ocağına
Kıvılcım oldu kirpiklerimde
Yandı cümle harf-i sûret
Hakikatin közü düştü dilime.

Ateşe adım attım pervane niyet

Devamını Oku
Kemter Abdal

Medine'de bir dükkânda yanardı çerağ-ı ilm
Örsün üstünde şekillenirdi hem demir hem hilim
Her çekiç darbesiyle inlerdi arş-ı âlem
Âdem'in sırrıydı işlenen, hem nakış hem kelim

Yedi kat yerin göğün sesi karışırdı zikrine

Devamını Oku
Kemter Abdal

Bir meyhaneye düştüm erenler,
Bir damla ile ummanı içtim.
Saki elinde aynı badeyi,
Kırkımıza sundu, mestan eyledi.

Şarap değil bu, aşkın pınarı,

Devamını Oku
Kemter Abdal

Sabahın ilk güneşi
tıpkı bir simit gibi
ıslak kaldırımlara düşerken
bir adam
kendi gölgesini
tezgâha sermiş

Devamını Oku
Kemter Abdal

Yağmur yağıyordu:
Her damla,
bir borsa grafiği gibi
—düşüyordu—
cep telefonlarına.

Devamını Oku
Kemter Abdal

Pir Fazlullah himmet eyledi, İsfahan’dan doğdu bir dem,
Levha-yı İmam sırr-ı Ali, harf oldu cana merhem.
"İnsan yüzü Kuran-ı Natık, Şah görünür anda" dedin,
Zalim Yezit kılıç çekerken, sen Hakk'a ikrar verdin.


Devamını Oku
Kemter Abdal

Bir güneş doğdu yarından,
Kırık aynada bin parçadan...
Sular yandı kana döndü,
Aşkın kılıcı dilimden aktı.

Ben ki ateşin soluk aldığıyım,

Devamını Oku
Kemter Abdal

Adın Nesimiyse, bu diyarlarda,
Ya derin yüzülür, ya yakılırsın.
Hakikat sırrına ermeyen kişi,
Ne kendini bilir, ne de menzili.

Nesimiysen, kanar kanar yanarsın,

Devamını Oku