Ufukta ben senin hayalin gördüm
Titredim canlandım kendine geldim
Dünyayı sığdıran gözleri gördüm
Ruhumu çalanı ben senden bildim
Kırk yıllık dost gibi yanıldım yandım
Ülkeme baktıkça gözlerim doldu
Serseri mayına dönmüş yürekler
Ağlatanlar belli ağlayan soldu
Şahine dönüşmüş korkak yürekler
Hakk-ı hakikati bilmez olmuşlar
Görmüyor mu insanların gözleri
Duymuyor mu gelen feryat sesleri
Yanan canlar, yakmıyor mu kalpleri
Ne olacak bu ülkemin halleri
Acı feryat sıra sıra dizilir
Yeniler bilse eskilerin kıymeti
Hele bir de duysa çektiği eziyeti
Namlunun ucunda geçirdiği günleri
Bir lokma ekmeğin on kişinin pay edişini
Yoktu bir yatak bir yorgan yatacak yeri
Görseydi üç beş ülkücünün aynı yataydaki kardeşliği
Ülkü diye ömür veren gardaşlar
Hakkınızı helal edin kızmayın
Sırtımızdan hançer vurdu, sırdaşlar
Sahtekara, gardaş dedik kızmayın
Baş koymuşuz biz bu yolda giderken
Ulucanlar ulum ulum uluttun
Her bir canı her gün ayrı uluttun
Insan değil itler gibi uluttun
Sanma bende geçen günü unutmam
Vatan için yürek acı çekerken
Sözde yardım eder çakallar kurda
İlk fırsatta ulum ulum uluyor
Uzaklardan gelmiş girmiş yurduma
Her fırsatta ulum ulum uluyor
Kırmazsan küçükken düşman ağzını
Umman gibi derin güzel gözlerin
Ok gibi batınca yakar yüreğim
Semaya dağılan güzel sözlerin
Güllerin içinde benim meleğim
Baharda kiraza benzer dudağım
Unutamam seni, nameler yazdım
Aklımdan çıkmıyor görsen halimi
Adını dillerden aklıma kazdım
Mecnunun çöllerde görsen halimi
Ayakta duramam bir çare bulun
Ne kara kış da kaldım, ne ayazda
Bedenim yanarken üşüyor gönlüm
Beynim döndü fokurdayan kazana
Gözyaşı akarken, üşüyor gönlüm
Dert sahibi birer birer artıyor




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!