Yine bir derdi var eğmiş başını
Hışım gibi geçti görmez hayırsız
Asmış suratını yıkmış kaşını
Bir kuru selamı vermez hayırsız
Esiyor başında kavak yelleri
Hep gülerken görürdün
Ağlamadı sanma sakın
Dün gece sabaha karşı
Kollarımda can verdi
Bağımızdaki çiçek
Bir mayıstan önce gelirse bahar
Dereden tepeden kar suyu akar
Ateş olur suyu yâr seni yakar
Sevda çeşmesinden içme elinen
Ayak değil baş insanı yürüden
Belli haberin yok, benim halımdan
Kahpe felek bindi, inmez dalımdan
Kış gelmeden kurtar beni zalımdan
Yollar kapanmadan, gel beni götür
Gelen yok giden yok, kalmışım naçar
Közümden ayrılan külüm geri
Elini çabuk tut, bu fırsat kaçar
Hazanda bulduğum, gülüm geri dön
Delice uslanmış, deli akmıyor
İzelim sadece sana şar verdim
Bir istedin sana, elli zar verdim
Eylül sonu sana, iki nar verdim
Biri sende kalsın, birin geri ver
Kuş konan ağacın, dalını eğmem
Bin dünya verseler çirkini öğmem
Ben, beni kıskanır eline değmem
Gözümü gözünde, görüp gideyim
Sevdim bir kaşı karayı
Terk ettim köşkü sarayı
Senden aldım bu yarayı
Gülünü bırakıp gitme
Yiteceksen bağrımda yit
Sönmedi ocağım hâlâ yanıyor
Küllerim, közlerim dünü anıyor
Yârdan haber aldım yaram kanıyor
Gel gör aynı yerden vuruldum gönül
Kalifet Dağı’nı görür gözlerim
Seyyah oldum dolaşırım
Bir yıldızdan bir yıldıza
Gönül köprü ulaşırım
Bir yıldızdan bir yıldıza
Yolcum öldü sağ hancılar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!