Medeniyet yolunu yaparak gelir evrim
Maziyi yok sayarsa fazla yaşamaz devrim
Bırakın gideyim dağlar
Yol gözleyen gelin ağlar
Bülbül senin olsun bağlar
Benim gülüm var eyvanda
Sarı kelebeğim uçar
Buğday eken dilber arpa biçiyor
Ağlaya sızlaya ömür geçiyor
Zalim felek her gün kanın içiyor
Gülmez ömür boyu yüzü dilberin
Damlalar peş peşe düşer gözünden
Gün kışa dönmüşse oturma taşa
Talih kuşu konmaz, ağrıyan başa
Yaz gelince rüzgâr, gitse de hoşa
Zamansız eserse yel gülden eder
Bülbüle benziyor benim kaderim
Dosta darılamam, sitem ederim
Kanadım yok namelerle giderim
Şarkılar yol olur, dilden gönüle
Şehit oğlu şehidiz ölmedik biz diriyiz
Dün tarihe sığmadık bugün daha iriyiz
İçimde durur közlerin
Aklımda kaldı sözlerin
Sev dedi bana gözlerin
Sevdim, divane divane
Rüzgâr üzerime esme
Denizi içti kanmadı
Ateşe attım yanmadı
Sevdi sevdi usanmadı
Şu benim divane gönlüm
Dağlardan düze inmedi
Yüce dağlar yüce dağlar
Yıldız kayar gece dağlar
Yâr bıraktım gurbet elde
Söylen halı nice dağlar
Ala dağlar ala dağlar
Dağların kızı
Ne adımı sor
Ne de muradımı
Bir yudum su ver
Oldukça uzaktan geldim
Yorgunum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!