Meleğim, sakın bana
Ayın kaçı diye sorma
Güle gül vermediğim
Günleri sildim
Bana gül deme
Seni görmeden
Önümü kesip durdular
Yokuşa sürüp yordular
Güneş doğarken vurdular
Yaralarım yeni hancı
Bırak bir gece kalayım
Ey! Gökyüzündeki kız
Denizler
Gözlerini kıskanır
Bulutlar saçlarını
Bazen ay ışığı
Bazen kızgın güneş
Benim tarihim
Ağlamakla başlar
Ne kaba taş, ne yontma taş
Yalnız doymak isteyen bir baş
Önce gülmeyi öğrendim
Sonra sevmeyi
Kulak ver sesime gün etme günü
Sonunda seher var incitme tünü
Her gün gelir geçer unutma dünü
Ummana dalsan da çölü hatırla
Sabahtan gelirim akşamki ceme
Ağır ağır geçtim
Her gün geçtiğim yoldan
Beş geçe saat dördü
Kırmızılar giymiştin
Gözlerim seni gördü
Ne hal sordun ne hatır
Bana bir deniz gerek
Oldukça derin
Hadi son defa bak
Yaşarsın kara gözlerin
Bana bir yel gerek
Yine bir derdi var eğmiş başını
Hışım gibi geçti görmez hayırsız
Asmış suratını yıkmış kaşını
Bir kuru selamı vermez hayırsız
Esiyor başında kavak yelleri
Hep gülerken görürdün
Ağlamadı sanma sakın
Dün gece sabaha karşı
Kollarımda can verdi
Bağımızdaki çiçek
Bir mayıstan önce gelirse bahar
Dereden tepeden kar suyu akar
Ateş olur suyu yâr seni yakar
Sevda çeşmesinden içme elinen
Ayak değil baş insanı yürüden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!