Kâmuran Esen Şiirleri - Şair Kâmuran Esen

Kâmuran Esen

Ablam, kardeşim ve ben ilkokula aynı yıl başladık. Bir köy ilkokulunda ve bir zamanlar köy odası olarak kullanılan bir binada. Ama henüz okula gitmeye hazır değildim. Okuldan, öğretmenden korkuyordum.

Çünkü büyüklerimiz, biz çocuklar yaramazlık yaptığımızda, öğretmenle korkuturlardı. ”Seni öğretmene söylerim, öğretmen döver,” gibi sözler ederlerdi. Acaba öğretmen, dersimi bilemeyince beni döver miydi?

Öğretmenimiz hiç de büyüklerin söyledikleri, bizi korkuttukları gibi değildi. Güler yüzlüydü. Korkulacak bir yanı yoktu. İlk gün benim yanaklarımı bile okşamıştı. Bizim kendisinden korktuğumuzu biliyor olmalı ki; okuldan ve öğretmenden korkulacak bir şey olmadığını, bizi asla dövmeyeceğini, sopanın bizim gibi akıllı çocuklara yakışmayacağını söylüyordu. Okulda dayak olmadığını, olmayacağını anlatırken, “Okulda sopa olmaz,” dedi. “Çünkü sopa.......” der demez, ben arkasını getiriverdim, “ Eşeğe yakışır,” diye. Farkında olmadan ağzımdan çıkıvermişti. Sanki içimden bir ses, isteğim dışında söylemişti bunu. Yoksa cesaret edemezdim.

Devamını Oku
Kâmuran Esen

Şimdi öğünmek gibi olacak ama, krem karameli çok güzel yapıyormuşum.Her yiyen öyle diyor. Aslında pek öğünmek sayılmaz, çünkü tarif bana ait değil.Ben de bir arkadaştan aldım.Sizin anlayacağınız “ At elin, eğer emanet; işte arada bizim de dah dah’ımız var.”

Bazılarının yaptığı ağır oluyormuş ama benimki çok hafifmiş.Yerken ağızda, şöyle hafif yanıkça bir şeker kokusu duyuluyormuş. O yanık şeker kokusu, insanın damağında çok hoş bir tat bırakıyormuş. Kıvamı da tam yerindeymiş, ne çok yumuşakmış ne katıymış. Yutarken lokum gibi kayıyormuş.Rengi de, bazılarınınki gibi mat değil, parlakmış.Görüntüsü insana “Gel beni ye,” diyormuş.

Neden mışlı – muşlu konuşuyorum, biliyor musunuz? Çünkü, yaptığım bu tatlıdan hiç yemedim de ondan. Yani ben “Güzel olmuş,” diyenlerin yalancısıyım.Tatlıyla hiç aram iyi değil.Yaptığım tatlıların tadına zar zor bakarım.Hiç tatlı yemediğim için; kendi yaptığım tatlıları, başkalarının yaptığı tatlılarla kıyaslamak gibi bir şansım yok.Bugüne kadar hiç krem karamel yemedim örneğin.O nedenle zoraki tadına baktığım benim krem karamelimin; başkalarının yaptıklarından gerçekten mi çok güzel olduğunu bilemiyorum...Yiyenler “Çok güzel,” diyorlar, tarifini istiyorlar.Hadi bunların birkaçı yanılıyor diyelim, hepsi mi yanılıyor? Demek ki ben gerçekten güzel yapıyorum bu tatlıyı.

Devamını Oku
Kâmuran Esen

Yıllardır
Harran’daki suya hasret ovalarda
Kırmızı yelin vurduğu bir ekin tarlası yüreğim.
Yeşil kurt ve mavi kurdun kuruttuğu
Bir pamuk tarlası içim
Antalya’da / Adana’da.

Devamını Oku
Kâmuran Esen

- Emekli Bir Öğretmenin Duyguları-

Çocuklar!
Beni,
-Sizi sevdiğim kadar-
Çok sevdiğinize inandığım öğrencilerim!

Devamını Oku
Kâmuran Esen

Şöyle bir düşünüyorum da, zaman zaman tuhaf davranışlar gösteriyorum galiba. Ne “ galiba ” sı canım, tuhaf davranışlar gösterdiğimden eminim. Eğri oturup, doğru konuşmak gerekirse yani. Sonra kınıyor ve sorguluyorum kendimi: ” Neden böyle yapıyorum ben? ” Ve soruyorum kendime: ” Yoksa ben birazcık deli miyim? ”

Gösterdiğim acayip davranışlardan örnekler vereyim de siz karar verin birazcık deli olup olmadığıma. Alın işte çok taze bir örnek. Hani televizyonda sıcak haberler vardır ya, onlardan biri gibi: Daha iki gün önce pikniğe gittik ablamlarla, arkadaşlarla. Güzel bir piknikti. Çok güzel vakit geçirdik. Pikniğe, eniştemin halası olan bir hanım da geldi yeğenleriyle. Hani “ Ağzından bal damlıyor,” derler ya, öylesine tatlı dilli biri. Zaman zaman ona tesadüf ediyorum ablamlarda. Az-çok tanıdığım biri yani.

Neyse, akşamdan sonra piknikten döndük. İşte her akşam yaptığımız şeyleri yaptım. Televizyon izledim biraz. Kitap okudum, sonra birşeyler karaladım şiir niyetine, falan. Saat onikiye gelmeden yattım. Yorulmuşum piknikte. Zaten pikniklerin yorgunluğu, eğlencesinden daha fazla.Özellikle bayanlar için.

Devamını Oku
Kâmuran Esen

- Merhaba Fatma Nineciğim, nasılsınız? Neler yapıyorsunuz?

-Yağ, yoğurt yapıbatırın(yapıyorum)
Bazarda satıbatırın
Gazandığım paraynan
Duz, şeker alıbatırın.

Devamını Oku
Kâmuran Esen

Hepinize iyi günne......Nasılsınız, iyi misiniz? Ben iyiyin işte.Yatacak gadar hasda delin, oturacak gadar iyi de'lin.......Gene bi tasam va.Fatma Ninenizin tasası bite mi? Tasa kuşuyun ben...Çocukla tatile gidiyolla, oğlanla “Ana sen de ge,” deyolla. Gelinlere inat osun deye, gitsem mi ki deyon.Gitsem bi tüllü(türlü) , gitmesem beş tüllü.

Emme (ama) bıldır (geçen sene) gittim, pek bunaldım.Neden mi? Dinleseniz, anladıverin:
Bizim uşakla (çocuklar) tadile gidecekle Marmaris’e. Ne varısa va u Marmaris’de. Her sene uraya gidele. Oğlanla ”ana seni de götürem,” dedile. Emme gelinlen ağzı diline varıp da, ana siz de gelin demeyolla. Oğlanla derseniz, ölüsü ölmüş gibi yalvarıyolla ”Ana ille sen de ge,” deye....”Uşak, etmen eylemen. Ne işim va benim ullada? ” deyon. Yok, ille gidem deyo oğlanla. Yetmiş yaşındaki garıya ne yapıverecemiş Marmaris? Ullada ölür galırın, başınıza bela olurun deyon. Allah son suyumu Mudurnu’dan gısmet etsin. İsanın dirisi zor gelir ulladan. Ölüsü nasıl gelir? Ön del’mi?

Oğlanlan hatırını gıramadım. Acık da gelinlere inat osun deye “Gidem bakam,” dedim. Çıkdık yolaaaa. Emme git git bitmeyo. Sankı biz gitdikçe yol uzeyo. Arabada sehetlece(saatlerce) otumaktan, bem bacakla oldu bi kütük; gafam oldu bi kazan. Ayaklam derseniz, odu bi fırın küreği. Ayağımı şöööne galdırıp da adım atameyon. Hiç canı gamamış, uyuşmuş. Kesivesele gık demecen. Sankı bem del, başkasının ayağı. Debildedemeyon (haraket ettiremiyorum) bile.

Devamını Oku
Kâmuran Esen

Fatma Nine'nin mektubu:

İlkevelâ (ilk önce) hepinize selâm ederim. Ben kim miyin? Mudurnu’lu Fatma Nineniz. Rahmetli Özay Gönlüm’ün ninesinden geri mi galacam? Bi mekdup da ben yazım dedim. Aslında gelecedim oraya, gelemedim. Nuçun(niçin) decek(diyecek) olusanız, parasızlığın gözü kör osun.

Nipbatsınız(ne yapıyorsunuz) uşak (çocuklar) , iyi misiniz? Beni sorasanız, amcanıznan(eşimle) yuvallanıp gidiyoz işte. Amcanız(eşim) da eeece(iyice) ettiyalladı(ihtiyarladı) atık (artık) .Oturup gâkabildiği (kalkabildiği) yok. Kendi ettiyallığını gömeyo da, bem(benim) yaşımnan olagalıyo(uğraşıyor) . Geçen gün bana “İkimiz de ettiyalladık” deyo. Kendi ettiyar da, bi de beni neye gatıyo(katıyor) ? Uysa(oysa) ben amcanızdan on yaş hırayım(küçüğüm) . Seksenimde de’lin(değilim) , doksanımda de’lin. Yetmiş yaşıma basalı ta beş-altı sene odu. Ettiyar olacak yaşda mıyın ben? Amcanız doksanına merdemen(merdiven) dayadı. Ne a’zında diş gadı, ne başında saç gadı. Kendini gömeyo da beni ettiyar yapıyo. Bi de bana gozurdeyo (kuruluyor,dikleniyor) ettiyar halinnen.

Devamını Oku
Kâmuran Esen

Elindeki tual
Dar geliyordu / çocuğun
Hayalindeki resme.
Sonra / çocuk
Boşalttı / gözlerinden
Akdeniz dolusu maviyi

Devamını Oku
Kâmuran Esen

- Kızıma -


Gülüşün
İnci tanem,
Dağların arkasından

Devamını Oku