günahlarımı yazmaktan
defteri bitti omuzumdaki meleğin
kapım açık gözü dönmüş arayışlara
ütopyalardan devşirdiğim mutluluğumla
bir derviş gibi soyunuyorum tüm zevklerden
mutluluktan yana hep hırsızlama ve aceleci
ölüm sakin aşk acele olmalı
tanımalısın anlamsızlığı
derinleştikçe ağlaşır akşam kuşları
arkadaşlarına anlattığın sözlerinde giz olur
karışır kahkahalarına yitikleşmiş incinmişliğin
yazgımız mı ki unutulmak
kargaşa ve bunalımın ardından arabesk bir şölenle
dağı dağa kavuşturduk ama biz hep yalnızlık kışlasının erleriydik tayınsız
usulünü bilmedik aldatmanın
huyunu bildik akşam kuşlarının sevindik buna
akşam kuşları içimizde çığrış çığrış hala
yolları bitirdim
çıktım tüm dağlara
tutundum dalına her ağacın
ıslandım tüm yağmurlarda
her soğukta üşüdüm
sevdim her çocuğu
yıldızlar cigaramın külü behey
aşklarımı berkittiğim şu karanlık dalgaların
yakamozlu sarhoşluklarına sor be gülüm
sen dur durak bilmez içerdin kış saraylarının
buzdan sorgulamalı kıkırdanışlarını
ben şişman sokak kedileriyle ucuzcu elaleme
kanımızın son damlasıdır
gözlerdeki ilk ve son ışıltı
nihai özlem
beynimdeki tek eşkal
senin yüzün
yüzü ekmeğin
yüreğim gülüşlerinle dolu
ne kadar ağlasam boşalmıyor içi
içimdeki her gülüşünden ayrı bir ayrılık
sana döktüğüm her göz yaşımdan
ayrı bir yalnızlık doğdu
bir ben öldüm...
kaçışları yaban kuşlarının başka iklimlere
uğraklarında bizden götürdükleri özlemin rengi
bakış açısı bitti bizbizeyiz artık
görüş günümüz yalnızca ölüm
erdemli bittik kusursuz yittik bembeyaz
ara yerde bir yer artık bakmak
ben senin ölüme durmuş izdüşümün
ben yavru kuş telleri olmayan keman göklerde
kanayan şekilsiz acılarım kabettiğim
kusursuz yalnızlığım şairin ölümü akşamüstü
Bravo öğretmenim. Başarılar diliyorum. Bir perde açılır biri kapanır.