İsmet Barlıoğlu Şiirleri - Şair İsmet Ba ...

İsmet Barlıoğlu

Evlerinin önü çöplük dağları,
Çevreye dökmüşler paslı yağları,
Genel tuvalettir yeşil bağları,
Maşallah, maşallah, kırkbin maşallah.

Evlerinin ardı pislik denizi,

Devamını Oku
İsmet Barlıoğlu

Hakkım olmayanı ikram eyleme;
Alamam erenler, ruhum incinir.
Benim olmayanı meram eyleme;
Veremem erenler, ruhum incinir.

Ne hakkım var benim yetim hakkında?

Devamını Oku
İsmet Barlıoğlu

Karabulutlarla kuşatılmış gökyüzü gibiyim,
Zorlu şimşeklerle yırtılıyor bağrım,
Yaralar alıyor yüreğim bir baştan bir başa,
Yıldırımlar canıma canıma işliyor,
Ruhum düşmüş eline bir karasevdanın
İnliyor.

Devamını Oku
İsmet Barlıoğlu

3
‘Evlerinin önü oymalı sergen,
İçinde dönüyor kırk-elli yorgan.’

Sınav salonu bankanın ikinci katındaydı. Bu salon önceki salonlardan küçüktü. Büyüğüne de gereklilik olmadığı ilk bakışta anlaşılıyordu. Zira; aday sayısı önemli ölçüde azalmıştı. İlk günkü sınava ikiyüzkırkdört kişinin katıldığı söylenmişti. Her sınav baraj olduğu yani bir öncekini kazanamayan bir sonrakine giremediği için, ilk üç günde kazanamayanlar sapır sapır dökülmüş, sınavlar her geçen gün adayları biraz daha eleye eleye sürüp gitmiş, son sınava 26 kişi kalmıştı.
Adaylar, belli etmemeye çalıştıkları heyecanlar içinde son hazırlıklarını yapıyorlar, sınav denetçileri ise birtakım dosyalar başında fısıltılı seslerle bir şeyler konuşuyorlardı.

Devamını Oku
İsmet Barlıoğlu

5
‘Zabah günü erken vurur duvara,
Gelin senin gocan neden avara? ’

Sarı saçları toz içindeki genç kadın çok bitkindi. Durumunu kocasına belli etmemek ve daima mutlu görünmek için büyük çaba harcıyordu.
- Kubi. Diyordu. Bu sabah otobüse binmeyelim. Zaten hiç yorgun değilim. Üstelik sana anlatacaklarım var. Saat daha dört. İşimizin adı ne? İstanbul ‘da çoluğumuz-çocuğumuz, anamız-babamız, yakınımız-makınımız mı var bekleyecek? Bir edi, bir büdü. Koskoca bir İstanbul, bir de biz ikimiz.

Devamını Oku
İsmet Barlıoğlu

6
‘Yüzüğümün al kırmızı taşı var,
Hep ellerin yareni var, eşi var,
İkimizin ne gülmedik başı var.’

Başka salon olmadığı için müfettiş yardımcılığı sınavı kurumun lokalinde yapılıyordu. Adaylar, başka zaman çay-kahve servisi yapılan masalara dağılmışlardı. Salonda çok ciddi bir atmosfer vardı. Bilen bildiği, isteyen istediği yere oturamamış, oturanları da sınav denetçileri dağıtmışlardı. Her sınavda olduğu gibi bu sınavda da, yoklamalar, duyurular, gösteriler, uyarılar yapılmış, sonra sınav koşulları herkese eşit uygulanmaya başlamıştı. Sınav denetçileri, denetimlerini görevlerinin gerektirdiği en iyi biçimlerde yapıyor, üzüntü konusu olacak durumların yaratılmasına açık kapı bırakmıyorlardı.

Devamını Oku
İsmet Barlıoğlu

‘Yazan: Prof.Dr. falan oğlu filan. Ha sittir lan. Kimbilir kimden çaldın sen bu kitabı. El-alemim kitabını çat-pat çevir kendi diline, bas üstüne ilaçsız etiketini, sat taksit taksit yoksula, varlıksıza. ‘İlim Çin ‘de olsa git al.’ Beleşten veren olursa tabii. Devlet niye vermiyor öğrencilere bu ilim kitaplarını parasız? Roman değil, hikaye değil. Belli ki; değil. Makro İktisad, Mikro İktisad. Makro Mustafa, mikro Mustafa. İktisad iktisaddır, Mustafa da Mustafa. Ya Mustafa yaaa Mustafa… Mustafa ‘yı geçmek; o biraz zor, sen Hilmi ‘yi bana sor. Acaba şu develer yarınki sınavda nereleri sorar olalar? Arz ile talebi. Başka ne bilir inekler. Arz dediğin şarza benzer, talep dediğin de Haleb ‘e. Niye acaba insanın tohumu insana benzemiyor? ’

- Ateşini müsaade eder misin?

Delikanlı yanmakta olan sigarasını adama uzattı.Adam sigarasını yakıp teşekkürünü edip geçti.

Devamını Oku
İsmet Barlıoğlu

Bugün bir piyango bileti aldım,
Çıkarsa nağralar atayım da gör.
Hayal denizine kulaçla daldım,
Çıkmazsa geberip biteyim de gör.

Çıkacaksa çıksın yüz milyar bana,

Devamını Oku
İsmet Barlıoğlu

Ateşim alazlandı,
Yüreğim pervazlandı,
Çile çektim ömrümce
Saçlarım beyazlandı.

Aşkına boyun eğdim,

Devamını Oku
İsmet Barlıoğlu

Gözyaşın mehtapta kristal gibi,
Işığa değdikçe billurlaşıyor.
Bakmaktan yorulan melekler gibi
O güzel gözlerin mahmurlaşıyor.

Mehtap yanağında parıldamakta

Devamını Oku